Ülkemizde ne zaman darbeler yaşanmış, darbe girişimleri yapılmış, demokratik haklarla birlikte, doğal olarak demokratik kitle örgütleri ve sendikalar da işlevsiz kalmışsa, hep kaybeden Türkiye olmuş… 12 Eylül öncesi hazırlanan 24 Ocak kararları, 12 Eylül askeri darbesiyle hayata geçmiştir. Sanayileşmesini tamamlayamamış bir Türkiye, üretici değil tükeci bir ülke olarak entefrasyona geçmiştir ve acılara hala sürmüktedir… Aynı
Haber Giriş Tarihi: 24.01.2017 10:07
Haber Güncellenme Tarihi: 24.01.2017 10:07
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/
Ülkemizde ne zaman darbeler yaşanmış, darbe girişimleri yapılmış, demokratik haklarla birlikte, doğal olarak demokratik kitle örgütleri ve sendikalar da işlevsiz kalmışsa, hep kaybeden Türkiye olmuş…
12 Eylül öncesi hazırlanan 24 Ocak kararları, 12 Eylül askeri darbesiyle hayata geçmiştir. Sanayileşmesini tamamlayamamış bir Türkiye, üretici değil tükeci bir ülke olarak entefrasyona geçmiştir ve acılara hala sürmüktedir…
Aynı dönemde Yunanistan’ın yeniden NATO’ya girişini veto etmeyerek, yol verdik ve elimizdeki o dönemler için en büyük kozu kaybettik.
Ciddi anlamda devalüasyon yapıldı ve günlük kura geçildi, 24 Ocak kararları ile 1980’de… Oran mı yüzde 32.7… Paramızın bu oranda değer yitirmesini gerçekleştirdik…
Türkiye çıkarlarına denilen, aslında tamamen yabancı sermaye ile yerli işbirlikçilerini gözeten kararlar sonrası, yeni istihdam alanlarına yönelik yatırımlar ortadan kalkmış, devletin elindeki varlıklar, işletmeler ise süreç içinde satılmıştır…
O günlerden bu günlere geldik…
O yıllarda alınan kararları Türk ekonomisinin istikrar kararları olarak ilan ettiler…
37 yıl oluyor neredeyse, sizce ekonomik istikrar geldi mi?
Globalleşen dünyada direnmek, ayakta kalmak zor…
Alın sınırlarımızı…
Eskiden Suriye, Irak, İran diye komşularımız vardı…
Şimdi Irak diye birşey kalmadı, Suriye diye bir şey de varla yok arası…
Komşularımız zayıfladı, yeni komşular, güçlü komşular edindik; ABD ve Rusya…
Yerleştiler, gitmeye de niyetleri yok…
Ve başımıza öyle dertler açtılar, açmaya devam ediyorlar ki, çoğu zaman hangi sorunumuzla başedeceğimizi bilemiyoruz.
Ve tabi ki en çok istedikleri, ülkede ayrışma olsun…
Terör örgütü BETÖ eliyle bunu denediler, geç te olsa uyandık…
Terör örgütü FETÖ eliyle bunu denediler, geç te olsa uyandık…
Şimdi uyanamayacağımız tezgahların peşindeler…
Maalesef OHAL dönemindeyiz…
Maalesef toplumun demokratik refklesler göstermesi çok zor…
Maalesef partilerimiz birlikten çok topluma ayrılık mesajları veriyor.
Ne yapasanız yapın, ne söylerseniz söyleyin, bu ülkenin temel dinamikleri, siyasi partileri bu dönemde tek yürek olup birlikte hareket edemediği sürece, yeni yeni tezgahlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Kaybeden olduk
Ülkemizde ne zaman darbeler yaşanmış, darbe girişimleri yapılmış, demokratik haklarla birlikte, doğal olarak demokratik kitle örgütleri ve sendikalar da işlevsiz kalmışsa, hep kaybeden Türkiye olmuş… 12 Eylül öncesi hazırlanan 24 Ocak kararları, 12 Eylül askeri darbesiyle hayata geçmiştir. Sanayileşmesini tamamlayamamış bir Türkiye, üretici değil tükeci bir ülke olarak entefrasyona geçmiştir ve acılara hala sürmüktedir… Aynı
Ülkemizde ne zaman darbeler yaşanmış, darbe girişimleri yapılmış, demokratik haklarla birlikte, doğal olarak demokratik kitle örgütleri ve sendikalar da işlevsiz kalmışsa, hep kaybeden Türkiye olmuş…
12 Eylül öncesi hazırlanan 24 Ocak kararları, 12 Eylül askeri darbesiyle hayata geçmiştir. Sanayileşmesini tamamlayamamış bir Türkiye, üretici değil tükeci bir ülke olarak entefrasyona geçmiştir ve acılara hala sürmüktedir…
Aynı dönemde Yunanistan’ın yeniden NATO’ya girişini veto etmeyerek, yol verdik ve elimizdeki o dönemler için en büyük kozu kaybettik.
Ciddi anlamda devalüasyon yapıldı ve günlük kura geçildi, 24 Ocak kararları ile 1980’de… Oran mı yüzde 32.7… Paramızın bu oranda değer yitirmesini gerçekleştirdik…
Türkiye çıkarlarına denilen, aslında tamamen yabancı sermaye ile yerli işbirlikçilerini gözeten kararlar sonrası, yeni istihdam alanlarına yönelik yatırımlar ortadan kalkmış, devletin elindeki varlıklar, işletmeler ise süreç içinde satılmıştır…
O günlerden bu günlere geldik…
O yıllarda alınan kararları Türk ekonomisinin istikrar kararları olarak ilan ettiler…
37 yıl oluyor neredeyse, sizce ekonomik istikrar geldi mi?
Globalleşen dünyada direnmek, ayakta kalmak zor…
Alın sınırlarımızı…
Eskiden Suriye, Irak, İran diye komşularımız vardı…
Şimdi Irak diye birşey kalmadı, Suriye diye bir şey de varla yok arası…
Komşularımız zayıfladı, yeni komşular, güçlü komşular edindik; ABD ve Rusya…
Yerleştiler, gitmeye de niyetleri yok…
Ve başımıza öyle dertler açtılar, açmaya devam ediyorlar ki, çoğu zaman hangi sorunumuzla başedeceğimizi bilemiyoruz.
Ve tabi ki en çok istedikleri, ülkede ayrışma olsun…
Terör örgütü BETÖ eliyle bunu denediler, geç te olsa uyandık…
Terör örgütü FETÖ eliyle bunu denediler, geç te olsa uyandık…
Şimdi uyanamayacağımız tezgahların peşindeler…
Maalesef OHAL dönemindeyiz…
Maalesef toplumun demokratik refklesler göstermesi çok zor…
Maalesef partilerimiz birlikten çok topluma ayrılık mesajları veriyor.
Ne yapasanız yapın, ne söylerseniz söyleyin, bu ülkenin temel dinamikleri, siyasi partileri bu dönemde tek yürek olup birlikte hareket edemediği sürece, yeni yeni tezgahlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz.
En Çok Okunan Haberler