MHP’nin silkinişi

Kolay değil, genel merkezin önseçimsiz belirlediği milletvekilleri…

Genel merkezin onayladığı teşkilatlar…

Delegeler…

Top yekun bir başkaldırı gerçekleştirdi MHP delegeleri…

İnanılmaz tüzüğe rağmen…

‘Yok’ hükmünde dendi…

‘Paralelci’ diye suçlandı…

Tabana ‘korku’ salındı…

Cesaret korkuyu yendi…

HHH

İktidar partisinin ‘bastonu’ olmanın verdiği ezikliği; MHP Genel Merkezi içine sindirdi, ancak tabanı sindiremedi ve değişim için düğmeye bastı…

Delegeler, iktidara baston olmak değil, iktidara yürümek için harekete geçti…

Bunca alternatifsizliğin içinde, tüm zor koşullara rağmen alternatif yaratmak zordu, zoru başarma yolunda önemli bir adımı attılar ve bir engeli aştılar…

HHH

Bu diğer partilere örnek olur mu?

Bu yoldan diğerleri gider mi?

Çok zor…

Liderlerin ‘kulu’ olduğunu düşünen delege ve milletvekili zihniyeti, anti demokratik Siyasi Partiler Kanunu ile zor değil, zor ötesi…

HHH

Türkiye değişim istiyor…

Şu an değişimin adresi (olumlu ya da olumsuz) olarak Ak Parti’yi görüyor…

CHP de bir adım atar mı?

CHP’nin değil, Türkiye’nin teveccühünü kazanacak bir lider çıkarabilir mi?

Bekleyip göreceğiz, ama şu an için mümkün değil…

Görünen o ki, rüzgarı arkasına alan Akşener, partisinin başına da geçerse, Türk siyasi hayatı, yeni biçim, yeni renklere kavuşacak…

HHH

Lider yoksa, ülkemizde güçlenme şansı da yok…

Çünkü genel anlamda, projelere oy verme gibi bir eğilim yok…

Daha çok yalana ‘oy’ çok…

Bu hep böyle oldu…

Seçmenin ağzına bir parmak bal sür…

Ya da kaşıkla ver kepçeyle al, geçer akçe oldu hep…

HHH

Diyeceksiniz Ak Parti?

Maalesef orada da lider yok…

Recep Tayyip Erdoğan var ama o da Cumhurbaşkanı…

Müdahil olmasa Ak Parti’nin eriyip gideceğini bildiği için, eskisi gibi işleri sürdürüyor…

Ve bunun hukuki zeminini yaratmaya çalışıyor…

Hayırlısı mı diyelim…

Nasıl batarız?

Toplum nasıl bozulur?

Bireyler nasıl bozulur?

Aralarına ‘fitne’ sokarsın…

Eğitim imkanlarından geri bırakırsın…

Mezhep, tarikat kargaşasına önayak olursun…

Çaktırmadan, bilimden uzaklaştırırsın…

İnsanların, kalıplaşmış tutumlarını güçlendirirsin…

Sonra, yandı gülüm keten helva…

HHH

Bu ülkenin karanlıktan aydınlığa yürüyüşü gerçekten çok zorluklar içinde karşılık bulmuş…

Her yanı işgale uğramış bir ülke, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla; yokluklar içinde savaş vermiş, ülkesi için, özgürlüğü için…

Ve…

Kazanmış da savaşı…

Yavaş yavaş ayağa da kalkmaya başlamış…

Tek seslilikten çok sesliliğe giden yolu da Mustafa Kemal’le açmaya başlamış…

Kuşkusuz, zorluklarla…

Kuşkusuz, zorlanmalarla…

Aydınlanmayı hayal bile etmeyen ülkeye, ‘ikram’ gibi aydınlık…

Demokrasi kültürü hiç olmamış ülkeye, ‘ikram’ gibi demokratik haklar…

Mücadele etmeden sunulanın da, değerini bilmek de, korumak da; işgalcileri ülkeden kovmaktan daha zor…

Maalesef mi diyelim?