SON DAKİKA
Hava Durumu

Masala bak masala

Dünyanın güvenlik ve barışı kimlere emanet? Tabi ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne… Üye ülkeler arasında güvenlik ve barışı koruyacak adres burası da… Nasıl olacak? 5 Daimi üyesi var… Bunlar BM’nin kurucu ülkeleri… ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere… 10 tane de seçilmiş üye… Karar alabilmek için 9 oy şart… Ve tabi bir de 5 daimi

Haber Giriş Tarihi: 02.03.2017 09:13
Haber Güncellenme Tarihi: 02.03.2017 09:13
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/

Dünyanın güvenlik ve barışı kimlere emanet?
Tabi ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne…
Üye ülkeler arasında güvenlik ve barışı koruyacak adres burası da…
Nasıl olacak?
5 Daimi üyesi var…
Bunlar BM’nin kurucu ülkeleri…
ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere…
10 tane de seçilmiş üye…
Karar alabilmek için 9 oy şart…
Ve tabi bir de 5 daimi üye ülkelerden herhangi birinin de veto etmemesi şart.
Suriye’ye kimyasal silah kullanımından dolayı yaptırım kararı alacaklar.
9 ülke evet dedi…
Veto yetkisi olmayan Bolivya olumsuz oy verdi…
Etiyopya, Mısır ve Kazakistan çekimser kaldı…
Rusya ve Çin ise veto etti…
Birinin vetosu bile yeterliydi.
ABD, Rusya ve Çin’in acımasız bir seçim yaptığını ileri sürdü.
İyi güzel de, aynı ABD, kaç kez benzer vetolar yaptığını ne çabuk unuttu.
Körler sağırlar, birbirini ağırlar misali, Güvenlik Konseyinin işleyişi…
Dostlar alışverişte görsün misali.
★★★
Çuvaldızı başkasına batırmadan, iğneyi kendimize batıralım.
Medya…
Gazeteler…
Yazarlar…
Kişiliksizleştik yıllardır…
Halktan yana, doğrudan yana olmayı unuttuk…
Çıkardan yana yol aldık hep birlikte.
Kuşkusuz patronaj yalnızca mesleğin işadamı olmayınca, ister istemez her kurumun ‘kırmızı çizgileri’ doğal ve sürekli genişleyen hale dönüştü.
Meslektaşlarımız da ister istemez, fikir işçisi değil, fikri emanete dönüşmek zorunda kaldı.
Doğru yok…
Yanlış yok…
Yan olmak var…
Taraf olmak…
Tarafsızlık da bu koşullarda, güçlüden yana taraf olmakla eş anlamlılık, bir kılıf oluyor.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, farklı düşüncelerde de olsa, farklı kurumlarda da çalışsalar, ayarını bozmayan yazarlara, meslektaşlarımızı da alkışlamak, saygı duymak şart…
Sözgelimi Sabah’ın yazarı Hıncal Uluç ağabey…
Dobra dobra inandıklarını yazıyor, çizgilerini de kendi çiziyor…
Yine aynı gazetede Yavuz Donat, yıllardır aynı çizgide, sahadan hiç ayrılmıyor, gördüklerini, gözlemlerini aktarıyor…
Milliyet gazetesinde Abbas Güçlü…
Hürriyet’te Ayşe Arman…
Bir elin parmakları kadar olmasa bile, onlar Türkiye’nin gerçeklerini dile getiren isimler.
Eğitim sorunlarını, trafik terörünü, kadınların sesini, halkın seslenişini onların yazılarında bulmak mümkün…
Gerisi…
Ya iktidar borazanı, ya da iktidar karşıtı…
Onların doğruya doğru, yanlışa yanlış demek gibi bir durumları söz konusu değil…
Tarihe de her devrin adamları olarak geçecekler, adam olup olmadıkları belli olmasa da…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.