Pusulamız şaştı

Yönümüzü kaybettik…
Doğru nerede başlıyor, yanlış nerede bitiyor…
Kafamız karıştı…
Karmakarışık her şey…
Türkiye değil, dünya böyle…
Bugün fikir yürüt, yarın yanlış…
Yanlış dediğinin de doğru çıkma ihtimali hep yüksek…
Biz bu aralar dünyadan soyutladık kendimizi…
Doğruyu, yanlışı unuttuk, evete hayıra kitlendik…
Sanki evet çıkarsa hayatın başlangıcı, ya da çıkmazsa hayatın sonu gibi algılar…
Ya da tam tersi, hayır çıkarsa cumhuriyet kurtulacak, evet çıkarsa cumhuriyet yıkılacak…
Hayatın keşkesi yok ama yüzde 50’ye 50 çıksa ne hoş olur.
İnanın kimsenin umurunda değil, değişiklikler ne getirecek, ne götürecek.
Olay ‘anayasa’dan çıktı, cumhurbaşkanlığı seçimine dönüştü adeta…
Oysa cumhurbaşkanı çoktan seçildi.
Ne çok seviyoruz kamplaşmayı.
Ne çok seviyoruz ötekileştirmeyi.
Ne çok seviyoruz, kendi kendimizi yok edecek adımlar atmayı…
Sorarsan herkes Türkiye’yi seviyor…
Sorarsan, başka Türkiye yok…
Oysa bu halkın evet diyeni de, hayır diyeni de bir…
Bir olmalı…
***
Güzel bir ülke…
Doğası harika…
Tarihi dokusu mükemmel…
Denizse deniz, dağsa dağ, ovaysa ova, ne ararsan var…
Eksiğimiz insan mı?
Yoksa bu ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip olanlar mı?
Kararsızlar çok…
Kararsız olduklarından değil…
‘Alayının Allah belasını versin’ modunda olduklarından.
Kararsızlar inanın ‘Mandıra Filozofu’ modunda…
Üşenmeyin ve izleyin bu filmi.
Slikon ya da pamuk, değer mi bunca birbirimizi yıpratmaya?