Sele verdik

Tevellüdü bize yakın olanlar bilir, 1970’li yıllar, kentimizde ‘sel’ baskınlarının sıkça yaşandığını…

Biraz daha yaşı kemale erenler, 1960’lı yılların baskınlarını da…

Derelerin ıslahı…

Devletin çalışması…

Unutturur oldu bizlere seli…

***

Doğayla oynamaya başladığınızda…

Olmaması gereken yerlere yerleşim merkezleri kurmaya başladığınızda…

Aynı felaketleri yaşamanız da kaçınılmaz hale geliyor…

Unutmaya başladığımız ‘sel’ felaket olarak yine kendini gösterdi Artvin’de…

7 canı aldı götürdü…

Bir de kayıplar…

Biz ne zaman akıllanacağız?

***

Ve takvim resmen işlemeye başladı…

1 Kasım’da Türkiye, yeniden sandıkta…

Böylesine gergin bir ortamda, umarım liderler ortamı daha da gerecek söylemlerden kaçınır…

Hoş kaçınacaklarını da sanmıyorum, çünkü ‘oy’ hesaplarını gerilim üzerinden, kitlelerini ‘kemikleştirme’ hesabıyla yapmayı sürdürüyorlar…

İktidara gelmek istiyorlar, Türkiye için mi, çok da inanılır değil…

***

Emperyalizme karşı Milli mücadeleyi topyekun kenetlenerek veren, Türkiye’yi oluşturan iradeye ihtiyaç var.

Ancak şu an yaşanan gün be gün ‘topyekun’ bölünme gibi…

Maalesef ders alamıyoruz…

Maalesef, Türkiye üzerine oynanan oyunu göremiyoruz…

Bu topraklarda yaşayan her bireyin, bu ülkenin vatandaşı olduğunu unutuyoruz…

***

Seçim atmosferinde ne yaşanır üç aşağı 5 yukarı belli gibi…

Kardeşlik türküleri söylenmeyeceği kesin…

Herkes birbirini hain ilan edecek…

İnanılmaz bir paranoya içinde, nefret tohumları daha da atılacak…

Liderlerden umut yok…

Vatandaş umutlu olmalı…

Liderlerin öfke dolu söylemlerinden, yalanlarından kendini korumalı…

Ve, Türkiye için…

Barış için…

El ele verip sandığa gitmeli…

Her ne kadar sandığın, halkın iradesini hiçe sayan parti liderleri olmasına rağmen, bir kez daha ‘tokat’ gibi oyunu vermeli, uzlaşın yeter artık…