SON DAKİKA
Hava Durumu

UN

Aklımıza gelen ilk şey tabi ki undan yapılan mamuller ve en başta da ekmek… United Nations (Birleşmiş Milletler) kısaltması olunca UN, bu kez aklımıza ilk gelen de ‘ipe un sermek’ oluyor. Dünyanın en büyük uluslararası örgütü… Ülke olarak biz de kurucusuyuz. Dünyayı üçüncü bir savaştan korumak için kurulan bu örgütün, Suriye’de olduğu gibi güncel insani trajediler

Haber Giriş Tarihi: 23.12.2017 23:00
Haber Güncellenme Tarihi: 23.12.2017 23:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/

Aklımıza gelen ilk şey tabi ki undan yapılan mamuller ve en başta da ekmek…

United Nations (Birleşmiş Milletler) kısaltması olunca UN, bu kez aklımıza ilk gelen de ‘ipe un sermek’ oluyor.

Dünyanın en büyük uluslararası örgütü…

Ülke olarak biz de kurucusuyuz.

Dünyayı üçüncü bir savaştan korumak için kurulan bu örgütün, Suriye’de olduğu gibi güncel insani trajediler ve uluslararası krizlere müdahalede sınıfta kaldığı apaçık…

Bosna katliamı daha çok yakın…

ABD’nin Kudüs üzerindeki oyununu bu kez BM bozdu.

Ancak kararın bir yaptırım gücü yok…

Bugüne kadar da hiç olmadı.

***

Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya…

Bu 5’i bir yerde güç, BM’nin de 5 daimi üyesi…

Güvenlik Konseyi’nden, bunlara rağmen bir karar çıkarmanın imkanı yok…

Her birinin, her kararı veto etme yetkisi var…

Biri veto etti mi, karar gümbürtüye gidiyor.

***

6 Nisan 2016’da muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu durumu ‘dinle’ ilişkilendirip şunları söylemişti; ‘BM’de 196 ülke var, ama hepsinin kaderi 5 ülkenin ağzında, o 5 ülkeden bir tanesi “hayır” diyorsa siz oradan karar çıkartamazsınız, bu 5 daimi üyenin de 5’i Hıristiyan, içlerinde bir tane Müslüman yok, hani adalet?’

Söyledikleri bir gerçek, dinle iliştirilmesi belki yanlış…

Çünkü; uluslararası güçlerin derdi din değil, para ve güç…

Bir de Çin’i Hıristiyan kulübüne sokmak mümkün değil.

O uğurda insan hayatını yok saymalarını hep gördük.

***

Kendi kendimize yeter olabilmek için çaba harcamalıyız…

Tarım alanında ciddi bir reforma ihtiyacımız var…

Bu alana ciddi sübvanse yapılmalı.

Hayvancılık için de benzer icraatlar şart…

Teknoloji ithal ederken, kentlerde inşaatlar yükselirken, kendi kendimize yeter olan yanımızı kaybetmeye başladık…

Yerli malı haftaları tarih oldu artık…

Kuşkusuz bir zamanların Enver Hoca’nın Arnavutluk’u gibi kendi yağınla kavrulup dünyadan izole yaşamanın imkanı yok.

Ancak kendi kendine yetebilen, kendi üreten, ihracat ve ithalat ta dengeyi tutturan bir ülke olmak şart.

Hep hikaye gibi yıllardır söyleye geliriz ya; 3 tarafı denizlerle çevrili, iki kıtanın köprüsü, medeniyetler beşiği Anadolu…

Artık bu işin hikayesini bırakıp, gerçeklerle yüzleşip, reform değil, devrim gibi kararlar gerekli belki de.

Umutsuz olmamalı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.