Yok yok kenti

Dünyada hızlı değişim, dönüşüm yaşanıyor.

Kuşkusuz bunların bilim dışı olanları ‘olumlu’ olamıyor.

Ancak nerede, nasıl tavır alındığı da çok anlaşılmıyor.

Dünya gibi, üzerindeki güçler de, siyasetçiler de, sürekli dönüşler yaşamakta.

Bu dönüşler bazen 180 derece ters olabiliyor.

O yüzden algılarımız zorlanıyor.

Adama bakıyoruz, dün söylediği başka, bugün bambaşka.

Gelişti mi, diye düşünüyoruz ancak, dün söylediğini inkar ediyor.

Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel geliyor aklımıza, sanki geleceği öngörmüş, ‘Dün dündür, bugün bugündür’.

***

Bu arada olan vatandaşa oluyor. Vatandaştan kastım yalnızca bizim ülkemiz vatandaşları değil, dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar.

Savaşlar çıkıyor, ölüyorlar, sakat kalıyorlar.

Krizler çıkıyor, aç kalıyorlar.

Pazar pazar, rakamlara, istatistiklere boğmak istemiyorum.

Ancak bilinmeli ki, dünyada açlıktan ölen insan sayısı, hastalıklardan ölümlerin çok üzerinde.

Dünya ölçeğine bakınca, iyi ülkeleri görünce özeniyor, imreniyoruz; beterini gördüğümüzde de, şarkıya sığınıyoruz, ‘Beterin beteri var haline şükret dostum.’

Bir gerçek var ki, dünyanın tamamını besleyecek üretim var, açlığı önlemek mümkün.

Tabi ki israfın önüne geçebilirsek.

***

Dünyadan Türkiye’ye, Türkiye’den de kentimize geldiğimizde, şansımız daha da artıyor.

Kentimiz, gelişmişliği, ülkemizin en önemli merkezlerinden biri olma özelliğinde.

Sanayi…

Turizm…

Doğası…

Yok yok bir kent Bursa…

Önemli olan bu yok yok kentinde, kaynakları doğru kullanmak.

Ekonominin gereği bu.

Doğru kullanmazsanız, borç batağında ‘yokları’ oynamak zorunda kalırsınız.

Maalesef kaynaklarımız kötü kullandığı, heba edildiği için, kent olarak sıkıntılarımız var.

Maalesef, kentin geleceğini değil de, günü kotarmak isteyen yöneticilerimiz yüzünden sıkıntılarımız var.

Bugün geldiğimiz noktada, Alinur Aktaş’ın başkanlığı kente bir sevinç, moral yarattıysa, en önemli nedeni, hastalıkları doğru teşhis eden, tanı koyan bir yöneticimizin olduğunu görebilmenin sevincinden.

Umarım bu rüzgar sürer.

Çünkü başarının bir sırrı da, inanmak ve moral değerlerini yüksek tutmaktan geçmekte.

İyi pazarlar.