Yurduna sahip çık

Yurt deyip geçme…
Boru değil vatan…
Bir halkın üzerinde yaşadığı toprak parçası, vatan…
Vatanına sahip çıkmalı insan…
Öğrencilerin kaldığı yer de onların yurdu, vatanı…
Devletin ‘sosyal devlet’ anlayışından uzaklaşıp, eğitim sistemimizde verdiği boşluğu, birçok vatandaşı da kandırarak, aldatarak, terör örgütünün nasıl ele geçirdiğini, boşluğu doldurduğunu yaşadık yakın zamanda…
Akıllandık mı dersiniz?
Ne hikmetse, dini istismar ederek çalışma yapan; kimi zaman karşımıza vakıf, kimi zaman da cemaat olarak çıkan yapılar, yurtlar, evler gibi benzeri yapılanmalarla, bir taraftan çocuklarımızın, diğer taraftan da ülkemizin geleceğini yok etmek için çalışıyorlar…
Masum değil hiçbiri…
Masumsa, devleti destekler, okulunu yapar, yurdunu yapar, devlete devreder…
Maalesef kimi zaman oy uğruna, kimi zaman da masumiyetlerine inanıp, hayır işi yaptıklarını sanarak, onların kirli emellerine ülkeyi yönetenler de alet olmakta…
Bu kez Adana’da yangın, Türkiye’nin yüreğini yaktı…
Ahşap yurt…
Yangın…
Yangın merdiveni var ama çıkışları kilitli…
Öğrenciler canlarından oldu…
İlk gelen bilgiler, yurt, devletin değil…
Bir vakfın…
Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu…
Yine ilk gelen bilgilere göre bu yurtta kalanlar, devlet yurdu yıkılarak buraya aktarılan ortaokul öğrencileri…
Unutmayalım, 2008 yılında yine benzer bir yapının Konya’daki Kuran kursu binası, gaz sıkışmasıyla sebebiyle patlayarak çökmüş, 18 kişi ölmüş, 30’a yakın kişi yaralanmıştı.
Demek ki akıllanmıyoruz…
İstiklal Marşı’ndan herkesin ezbere bildiği bir dize, ‘Arkadaş, yurdumu alçakları uğratma sakın…’ da; yurdumun yurdu da, malesef alçaklara teslim…
Kimse Süleymancılar çok iyi, Ensar Vakfı çok farklı vs demesin… Bunu diyenler düne kadar, FETÖ’yü yere göğe sığdıramıyordu; atıp tutuyorlardı…
Alnı secdede…
Türkçeyi dünyaya yayıyorlar…
Ne oldu?
Kendi halkını bombalayan, Cumhurbaşkanını öldürmeye kalkan katiller ordusuyla yüzleşmedik mi?
Demek ki neymiş?
Devlet boşluk bırakmayacak…
Sosyal devlet olmanın gereğini yapacak…
Ne idüğü belirsiz yapılara gencecik bedenleri emanet etmeyecek…
Devlet olmanın gereği de bu değil mi?