Bursa’da siyaset önemli bir süreçten geçiyor.

CHP İlçe kongrelerinin ardından İl kongresini yaparken delege “yenilikten yana” oyunu kullanarak Hüseyin Akkuş dönemini kapattı.

Daha önce Akkuş karşısında yenilgiye uğrayan İsmet Karaca,bu defa CHP Bursa milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun da açık desteğini alarak Başkanlık koltuğuna oturdu.

Her ne kadar birileri bunu Mustafa Bozbey’in zaferi olarak lanse etmeye çalışsa da kazın ayağı hiç de öğle değil.CHP’liler başta olmak üzere sağır sultan da biliyor ki,İsmet Karaca ve ekibi uzun zamandır delege bazında çalışma yapıyordu.

Belediye meclis üyeleri listesi yapılırken,Hüseyin Akkuş’un kendi inisiyatifini kullanarak,partinin emektarlarını liste dışına çıkarmasının bir anlamda rövanşı alındı CHP il kongresinde.Hüseyin Akkuş,her ne kadar İlçe Başkanların Ankara’ya götürerek icazet almaya çalıştıysa da,bu girişim delege bazında yok hükmünde sayıldı.

Aslında CHP İl kongresini Hüseyin Akkuş’la birlikte bir anlamda Genel başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal,Erkan Aydın ve Yüksel Özkan’da kaybetmiş oldu.

Buda şu anlama geliyor;Siyasi partilerde teşkilatları büyüteceği yerde “az olsun bizim olsun” zihniyetiyle yapılacak her hareket,bu hareketin içinde olanların karşısına fatura olarak konuluyor.

Kaldıki hangi partide olursa olsun,siyaseti “entrika” olarak algılayan anlayış eninde sonunda iflas ediyor.CHP’den seçilerek 4 dönem Nilüfer gibi bir İlçe’de Belediye başkanlığı yapan Mustafa Bozbey’in parti içinde sürekli irtifa kaybetmesi,görev süresinde herkese mavi boncuk dağıtması sanırım Üniversiteler de tez konusu bile olabilir.

Bakmayın siz Mustafa Bozbey’in kongre sonrası savaş kazanmış kahraman gibi medyada boy göstermesine.Kişisel çatışmalarını parti zeminine taşıyan Mustafa Bozbey’de,Hüseyin Akkuş’da sonuçta kaybetmiştir.

Hem Hüseyin Akkuş hem de Mustafa Bozbey tarafından CHP Bursa teşkilatlarında yaratılmak istenen iç karışıklığa,CHP’li delege Pazar günü yapılan kongre de en güzel cevabı vererek İsmet Karaca’yı Başkanlık koltuğuna oturtmuştur.

Demek ki eski alışkanlıklar bitiyor.

Siyasetteki “oynak merkez” literatürden kaldırılıyor,insanlar kongrelerde “kırık çizginin” hesabını vermek durumunda kalıyor.

Seçim sonunda sanıklar açılıp sonuç ortaya çıktığında rakibi İsmet Karaca’yı tebrik etmeden salonu terk ettiği söylenen Hüseyin Akkuş ilerleyen günlerde “CHP’nin brütüsü” olarak Bursa siyaset tarihinde yerini alacak olmasına da şaşırmayalım.

Bakın; Mustafa Bozbey 21 yıl önce Nilüfer Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğunda,o dönemin bazı basın yayın organları onu alkış yağmuruna tutmuştu.Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunda bile “Bursa’ya bahar gelecek” sloganları yayınlamıştı.

Mustafa Bozbey her ne kadar 31 Mart seçimlerinde yaşanan yenilgiden Hüseyin Akkuş’u sorumlu tutsada,o gün çalışma arkadaşlarının da desteği ile yapılan yanlışlar,Bozbey’in siyasi hayatını bir anlamda bitirme noktasına getirdi ki,kongre salonunda kendine zor yer buldu.

Bugün değişen pek bir şey yok..

Şimdi;CHP’de ortak kanı,Bozbey’in parti içinde gücünün kalmadığı yönünde…

Anlaşılan hangi siyasi partide olursa olsun,her türlü yozluğu,parti yapısına enjekte etmeye çalışarak,masumiyet kılıfı içinde saklanmak çözüm olmaktan çıkmıştır.

Siyasette,yarım akıllarıyla hayata nizam vermeye kalkışanlar önce kendilerine yakışır bir elbise bulmak zorundadırlar.

Son sözüm şu ki;

Siyaset,içinde “kim ve nefret” taşıyanlara karşı kapılarını kapatıyor…