Acılarımız var.

Şehitlerimiz.

Yüreğimiz yanıyor.

Televizyonu açıyorum, sanki kimsenin umurunda değil.

Akıllı başlı diyebileceğim kalemşorlar de yorum yapıyorlar televizyonlarda.

Afrin harekatının iktidar partisinin oy oranını artırdığını söylüyorlar.

İnsaf ya.

Şehitlerimiz var.

Acılarımız var.

Yüreğimiz yanıyor.

Yüzdelerle uğraşarak hangi akla hizmet ediyorsunuz?

Bunun akılla ilgilisi yok.

Partili-partisiz, tüm ülkenin birlik fotoğrafı vereceği günlerde, yüzdeler, seçim hesapları, anlamak mümkün değil.

Anaların yüreği…

Babaların yüreği…

Ülkenin kalbi…

Türk ordusu ile birlikte atarken, artık sizce ‘bir’ olma zamanı değil mi?

***

Yakında Dünya Kadınlar günü…

O kadar çok günümüz var ki…

Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü…

Yaz yaz bitmez…

Bu günleri kutlayacak ‘insan’a ihtiyaç var…

Neden yok dünyanın ‘insanının’ günü…

Günsüzlük hakim çünkü.

***

Hoş, çok da haksızlık yapmayalım…

Aslına bakarsanız zaten Kuran-ı Kerim ayetlerinde, insanın zayıf noktaları yer almakta.

“İnsan, hayrı istediği kadar şerri de ister. İnsan çok acelecidir!” (el-İsrâ, 11)

“Şüphesiz ki insan Rabbine karşı pek nankördür. Elbette buna kendisi de şâhittir.” (el-Âdiyât, 6-7) 

“Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır. Kendisine fenâlık dokunduğunda, sızlanır, feryâd eder, ona imkân verildiğinde ise cimrileşir, pinti kesilir.” (el-Meâric, 19-21)

“…İnsan zayıf yaratılmış­tır.” (en-Nisâ, 28)

Bunları göre göre de fazla haksızlık yapmayalım, rahmetli şair Necip Fazıl Kısakürek’le koyalım noktayı…

‘Bende sıklet, Sen’de letâfet…
Allâh’ım, affet!
Latîf’ten af bekler kesâfet…
Allâh’ım, affet!
Etten ve kemikten kıyâfet…
Allâh’ım, affet!

Âcize imdadın şerâfet… 
Allah’ım, affet! 
Sen mutlaksın, bense izâfet… 
Allah’ım, affet! 

Ey kudret, ey rahmet, ey re’fet! 
Allah’ım, affet!’