Bursa’nın kaderinden midir ne büyük düşünen insanların bu düşünceleri her zaman birileri tarafından küçümsenerek,o düşünceler hedefe konulmuştur.
Yıllardır bu kenti yöneten insanlar birazcık vitesi büyütmek istese hemen karşısına engeller çıkarılır,takoz konulur.
Jön Türkler tarafından Kızıl Sultan ilan edilen Abdulhamit’den günümüze kadar hep aynı senaryolar yazılıp sahnelenmek istenmiştir.
Yıllardır sokak siyaseti yapmak isteyen bir avuç azınlık,Bursa’ya bugüne kadar hiçbir şey vermediği gibi bu kentin sağlıklı gelişip büyümesinin önünde engel olmayı bir meziyet olarak görmüştür.
Kentin dinamikleri (Dinamitleri) istemiyor.
Aslında onlar Gökyüzünün sadece görünen bir mavilikten sınırlı olduğunu düşündüklerinden,sürekli homurdanıp fesat cephesiyle işbirliği yaparlar.Bu tipler şehrin gelişmesinin önünde engel olduğu gibi,Bursa’nın çevre illerle entegrasyonunda yaşanan sıkıntılarda asıl neden olarak gösterilebilir.
Sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Başkanlık koltuğuna oturduğu günden yaşananlara göz atarsak,kimlerin ne yapmak istediğini daha iyi kavrama durumu ortaya çıkar.
Bugün Bölge Hastanesi olarak görev yapan ve Avrupa’da sayılı hastaneler arasında gösterilen şehir hastanesinin yapımına başlandığında kızılca kıyamet kopmuştu.
Ne gereği vardı,çok uzak teraneleri…
İzmir-İstanbul otoyolu inşaatına başlandığında aynı tepkiler,burun kıvırmalar..
Hastane bitti,her gün binlerce insana hizmet veriyor.
Yol bitti,İzmir Bursa arası 2,5 saate düştü..
Başkan Alinur Aktaş’ın seçim döneminde Bursa kamuoyunda çokça konuşulan bir vaadi vardı.(Emek-şehir hastanesi arasında kalan bölüm metro hattıyla birleştirilecek”
Bazı özel nedenlerle yaşanan aksamalara rağmen,önceki gün yayınlanan Cumhurbaşkanlı kararnamesiyle bu hattın yapımı bakanlığa verildi.Önümüzdeki günler yapımına başlanacak.
Kısaca Ankara Bursa’yı kapsama alanına almış,dolayısıyla Başkan Aktaş’a omuz vermiştir.
Fazla ayrıntıya girmeden şunu ifade etmek istiyorum;
Bursa’nın yerelden evreselliğe geçişinde Başkan Alinur Aktaş’ın,ön yargısız  açık doğru ve emin adımlarla yürümesinin şehir meyvelerini almaya başlamıştır.
Ama bunun karşısında alabildiğince dar,önyargılı,katı parazit düşüncelerde devreye girmiştir.
Kentin sağlıklı büyümesi açısından öneri dahi sunamayan,bu zihniyet aslında bilerek yada bilmeyerek Bursa’ya kötülük yaptıklarının farkında bile değil.
Zaten,küçük düşünen insanların bazı alışkanlıkları vardır.
Kolay kolay yıkamazsınız.
Kimi zaman önyargıyla ve kimi zaman da kötü niyetle beslenen bu alışkanlıklar Bursa’nın önünde bir set gibi durur.
Bakın etrafınıza…