Teknolojik gelişmeler o kadar hızlı ki, yakalamak ne mümkündür. Bir yıl içerisinde çıkan ürün ve uygulamalar bir sonraki yıl adeta adı “eski” oluveriyor. Bu çağ, yaşı altı ile altmış olan insanların bile kayıtsız kalamadığı hatta sosyal medyaya da merak saldıklarına şahit oluyoruz. Bağlı mıyız, bağımlı mıyız inanın hiç kimse ne olduğunu bilmiyor.
Ağlayan bebeğin eline verdiğin zaman susan, çocukları odalarından dışarı çıkartmayan, gençleri yolda yürürken bile kafalarını kaldırtmayan, yaşlıları kahvehaneye gitmelerine gerek bırakmayan her derde deva gibi bir iksir oldu şu tablet ve android telefonlar.
Televizyonun modası bile bu internet dünyasından çoktan geçti. Hatta gazete, dergi, kitapların kağıt üzerine basılmasının gereği yok diyenleri sağdan ve soldan duymaktayız. Çünkü artık her şey ekrana sığıp ceplerimizde yer aldı. Banka şubelerine gitmenize gerek yok çünkü şubeler artık cebimizde. Fatura ve diğer ödemeler için kuyruğa girmeye gerek yok, o da cebimizde. Yol tariflerine, adres sormalara artık gerek yok, sadece konum yolla kapını önüne kadar gözü kapalı gidersiniz. Oyunların bin bir türlüsü cebinizde. Oyunların sonunu getirmek için ömrünüz bile yetmeyecek kadar çoktur bu internet âlemin de. Dakika da bilmem kaç milyar fotoğraf,  milyonlarca videonun yüklendiği bir dünyadan bahsetmek inanın ürkütücüdür. Hatta ve hatta bir anda milyonlarca insana ulaşıp menfi ya da müspet propaganda yapmanın en kısa yolu yine internettir. İnsanların ellerinden düşmeyen bu cihazlar çoğumuzun bir nevi hayatı olmuştur.
Elbette hayatı kolaylaştıran bu nimetten faydalanmak gerekmektedir ama tamamen ona bağlı kalmadan.