SON DAKİKA
Hava Durumu

Birileri hala neyin peşinde

Yazının Giriş Tarihi: 21.01.2020 10:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.01.2020 10:46

Ülkenin bugün geldiği noktayı anlayabilmek için tarihe kısa bir yolculuk yapalım. Aslında bu yolculuk, her şeye karşı çıkan zihniyete ders niteliğindedir.
Bakın; tarih 1928…
Bugün Güneydoğu’nun iflas etmiş ağaları konumundaki ülkelerde müthiş bir nakit sıkıntısı var, iç ve dış borç almış yürümüş, her şey karne ile fabrikalar kan ağlıyor; uluslararası ekonomistler, çok yakın bir zamanda büyük bir ekonomik felaketin kapıda olduğunu, Avrupa devletlerinin çok kötü etkileneceğini bas bas bağırıyor…
Ve 1929 Şubat başı…
Devasa şirketler, işçi çıkartıyor, sert direnişler, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Polonya; memurlarının maaşını altı ay ödeyemeyeceğini bildirip, ülkesel concordoto ilan ediyor…
O yıllarda henüz altı yaşındaki yeni Türkiye Cumhuriyeti ne yapıyor?
Gazi Mustafa Kemal çıkıp ne diyor?
‘Her ne olursa olsun milli ekonomi uygulanacak’ talimatı ile iç yatırım teşvik etmekten başka hiçbir talimatı yok…
Dünya kan ağlarken, 1929-1934 arasında Anadolu’da irili ufaklı, tam tamına 2 bin 144 tesis kuruluyor; en büyüğü ise 1933’te Sümerbank…
Ardından
Devletin oluşturacağı sanayi tesislerinin denetimi ve mali yapılarını düzenlemek amacıyla Sanayi Ofisi ve Sanayi Kredi Bankası, yer altı kaynaklarını ve doğal kaynakları işlemek ve elektrik enerjisi üretmek için de Etibank kuruluyor.
Yı1-1934 Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın uygulanmasına geçiliyor.
Yıl- 1936 Kırıkkale’de barut, tüfek ve top (MKEK) tesisi işletmeye açılıyor. Cumhuriyetin ilk iktisadi devlet teşekkülü olan Sümerbank’a sanayi planlamak ve yatırımlara öncülük yapmak görevi veriliyor.
Uşak Şeker Fabrikası’nın işletmesi İş Bankası’na devroldu, ardından da Türkiye İş Bankası ve Ziraat Bankası’nın ortaklığıyla Eskişehir ve Turhal şeker fabrikaları inşa ediliyor.
1930 yılında Nuri Kıllıgil silah üretmeye, 1935 yılında Nuri Demirağ uçak,  Şakir Zümre tabanca yapmaya başlıyor.
Bunlar özel sektörün öncü üretim tesisleri oluyor.
1936 yılında Ankara’da toplanan Endüstri Kongresi’nde İkinci Beş Yıllık Sanayileşme Planı kabul ediliyor. (İkinci Dünya Savaşı nedeniyle bu plan uygulanamıyor).
1925-1938 yılları arasında 3011 km demiryolu yapılırken, Birinci Beş Yıllık Sanayileşme Planı döneminde devletin kıt imkânlarıyla o dönemlerde ekonomik büyüklükte olan çok sayıda sanayi tesisi kurularak üretime geçmesi sağlanıyor.
Ülkede para yok ama hedef var, iddia var, azim var, özgüven var…
Sonra bekleme süresi…
40 yıl sonra ayaklarının üstüne kalkmaya çalışan ancak önüne konulan engelleri aşamayan bir Türkiye.
Bugün de benzer tablolar yaşanıyor. Bir tarafta iflasa giden Avrupa, diğer taraftan ayaklarının üstüne kalkıp, çelme takılmak istenmesine rağmen yürümeye çalışan Türkiye…
Gemisini, helikopterini, uçağını kısaca savunma ihtiyaçlarının büyük bir kısmını üretir hale gelen bir Türkiye…
Gençlerin belki de çoğu bilmez.
İMF ile yollarını ayırmış, milli gelirini hissedilir oranda artırmış,ulaşıma ciddi yatırımlar yapan bir Türkiye…
Hastanelerde vatandaşın rehin kalmadığı, ilaçlarını istediği eczaneden alabilen bir Türkiye…
Ekonomik sıkıntıları iliklerine kadar hisseden diğer ülkelere rağmen büyüme çabası içinde olan dünyanın 4 bir tarafına mal satan bir Türkiye…
Düne kadar oyun dışı bırakılan, bugün ise oyun masasında olan bir Türkiye.
Terör örgütlerine destek veren sözde müttefiklerimize rağmen kendi kaderini belirleyen, şehitlerimize rağmen teröre tarihinin en büyük darbesini vuran Türkiye.
Birileri hala neyin peşinde anlayamadık…
 
 
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.