Çok para kazanma hırsı zamanla öyle bir had safhaya ulaşıyor ki, insana her yolu mubah gösterebiliyor.

Bana sorsanız “en çok kimden korkarsınız”, hiç düşünmeden “Allah korkusu olmayandan” diye cevap veririm.

Allah korkusu, insanlar için gayrimeşru yola girmemek için en sağlam fren vazifesi görmektedir.

Burada işinin doğru-dürüst yapanları ayrı tutarak derim ki, her insandan böyle bir korku belirtisi görmek tabi mümkün değildir.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığın toplum sağlığının muhafazası noktasında sürekli denetimler yapmakta ve hile yoluna başvuran firmaları teşhir etmektedir.

Artık firma isimleri tek tek yazılıyor da millet bu yüzsüzleri tanımış oluyor.

Bu nasıl vicdan bozukluğu ki insan sağlığı üzerinden haksız kazanç sağlayıp gece yastığa başlarını rahat koyabiliyorlar. Onları rahatsız edecek en ufak insani duyguları da mı yok?

Pes doğrusu.

İlk olarak Fatih zamanında imalat sektöründe belli bir standart getirmek adına çalışmalar yapıldığını bilmekteyiz. Daha sonraki dönemlerde ise bunları belli bir Kanunname ile hayata geçirilmişti.

O zamandan bugüne geçen süre içerisinde yeni yeni düzenlemeler ilave edilip insan sağlığını bir emanet gibi görüp muhafazasına çalışılmaya gayret edilmektedir.

Bizim medeniyetimizde aldatmaya hiç ama hiç yer yoktur.

Hepimizce malumdur ki, Hz. Şuayb (a.s) peygamber olarak gönderildiği Medyen kavminin helak oluşu ölçü ve tartıda yaptıkları hileleri yüzündendi.

Bu ibretlik hadiseden bizlerinde ders çıkarması gerekmektedir.

Aynı şekilde yaş buğdayları alt tarafa kuru buğdayları da üst kısma koyan bir tüccara Peygamberimizin (a.s) “Bizi aldatan bizden değildir” sözlerini niçin duymuyoruz.

Aklı, kalbi, vicdanı yalnız dünyaperest için çalışan paragöz varlıkların yüzünden inşallah başımıza bir musibetin gelmemesi duasıyla.