SON DAKİKA
Hava Durumu

BÖLGESEL GÜÇ TÜRKİYE

Yazının Giriş Tarihi: 06.09.2019 09:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.09.2019 09:29

Tek partili baskı rejiminde Türkiye uluslararası camiada adından söz ettiren bir ülke değildi.
Daha ziyade baskı uygulamaları ile dikkati çeken ve kendi vatandaşlarına güvenmeyen bir ülke konumundaydı.
Ekonomi yok denecek kadar azdı.
Kırsalda kuru tarım yapılıyordu ve barajlardan eser yoktu.
1938-50 arası dönem yokluk ve fakirlik dönemiydi.
Buna rağmen zor şartlarda ekilip dikilen yerlerden de köylülerden dekar başına önemli ölçüde vergi alınıyordu.
Böylelikle, vatandaşın eline geçen üç-beş kuruş da dönemin iktidarı tarafından ellerinden alınıyordu.
İnönü dönemi baskı ve zulmün hortladığı bir dönem olarak tarih sayfalarına geçmiştir.
Rahmetli Menderes’in başa gelmesine kadar bu millet çok çile çekmiştir.
Menderes zamanında bir rahatlama olmuş, yatırımlara başlanmıştır.
Bilhassa alt yapı yatırımlarına önem verildiğini görüyoruz.
Diğer taraftan ABD ile olan münasebetlerin geliştirildiğini, Marshall Planı çerçevesinde yardımların Türkiye’ye gelmeye başladığına şahit oluyoruz.
NATO üyesi yapılan Türkiye’ye Komünist tehdide karşı müttefiklik şemsiyesi altında askeri yardımlar da yapılmıştır.
Bu yardımlarla birlikte Türkiye dışa bağımlı bir hale gelmiştir.
Halen bunun sıkıntısını yaşamaktayız.
 ***
ABD’nin ve Avrupa’nın gözü devamlı Türkiye’nin üzerinde olmuştur.
Türkiye’de istikrarlı bir yönetim olmasını adeta istememişlerdir.
Ne zaman ki Türkiye kendi ayakları üzerinde durma yolunda adım atmaya kalktıysa bunu engellemek için türlü çeşit oyunlar devreye sokulmuştur.
Bunun içinde en çok uygulanan ise askeri darbelerdir.
1960 darbesi, 71 muhtırası, 80 darbesi ve en son 15 Temmuz 2016 darbe girişimleri bunun örnekleridir.
FETÖ darbe girişimi haricindekiler emir- komuta zinciri altında yapılırken FETÖ darbesi askeriye içinde daha önceden oluşturulmuş bir FETÖ’cü cunta tarafından yapılmaya kalkışılmıştır.
O da duvara toslamıştır.
Geçmiş darbeleri göz önüne alarak milletin tepki göstermeyeceği varsayımıyla organize edilen 15 Temmuz darbesinde plânlar tutmamıştır.
Zannettiler ki, millet yine sessiz kalacak ve köşesine çekilip olan biteni seyredecek.
Bunun tam tersi bir durum ile karşılaşınca neye uğradıklarını şaşırdılar.
Karşılarında bu sefer tankların önüne yatan bir millet vardı.
Ve bu sefer millet kendi seçtiklerine sahip çıkmak için ölümü göze alıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dirayetli ve cesur tavrına mukabil millet de aynı kararlılık ve cesaretle darbeyi önlemeyi başarmıştır.
Bu şunu göstermiştir:
Türkiye artık kolay yutulacak bir lokma değildir.
 ***
Türkiye, son yıllardaki büyük yatırımları ve şahsiyetli dış politikası ile Avrupa- Asya ve Ortadoğu üçgeninde artık oyun kurucu rol alabilen bölgesel bir güç olmuştur.
ABD, Ortadoğu’daki terör örgütlerine her ne kadar silah yardımı yapıp fitne ateşini körüklese de Türkiye bunların hepsiyle baş edebilecek güce sahiptir.
Dost ve müttefik olarak geçinen batılı ülkelerin gerçek amacı başkadır.
Bunlar, Doğu Avrupa ve diğer bir deyimle Batı Asya’da güçlü bir Türkiye istememektedirler.
Bu nedenle de, Türkiye’yi içten ve dıştan değişik terör örgütleri ve toplu katliamlarla güçsüz düşürmeye çalışmaktadırlar.
Buna karşılık Türkiye ise her geçen gün daha da güçlenerek terörist ve bölücü örgütlere karşı daha güçlü ve etkili bir mücadele vermektedir.
Tam olarak bitti diyemesek de geldiğimiz nokta itibarı ile bölücü teröre karşı verilen etkili mücadele neticesinde önemli mesafeler alınmıştır.
Bu da, Türkiye’nin ne kadar güçlendiğini göstermesi bakımından son derece önemlidir.
 
 
 
 
 
 
 
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.