Geçtiğimiz hafta değerli bir dostu, Canda Oyuncaklarının kurucusu, Bursa’da maneviyat dünyamızın tanınmış kişilerinden sevgili Eyüp Odman ağbimizi Korona’dan kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. 
Hep ölenleri duyuyoruz ama bir tanıdık ve sevilen birisi olunca durum farklı oluyor ve insan daha fazla üzülüyor.
Eyüp abinin ölümü bütün Bursa’da derinden bir hüzün ve derinden bir düşünceye dalmamıza sebep oldu.
***
Demek ki başkalarının ölümü insan üzerinde o kadar tesirli olmuyor ama kendisine yakın olarak gördüğü birisinin ölümü daha etkili oluyor.
İnsan ister istemez bu Korona belasının kendisine de aslında ne kadar yakın olduğunu düşünmeye başlıyor. 
Dileyelim ki Korona’dan meydana gelen ölümlerin bizim tedbir almamıza  tetikleyici bir yönü olsun. 
Son zamanlarda ölümlerde hissedilir derecede bir artış görüyoruz. 
Bu da işi gevşettiğimizin apaçık bir göstergesidir.
Önemli olan devlet tarafından büyük çapta yasaklar getirilmeden normal hayatın devam etmesidir.
Bunun için de kurallara sıkı sıkıya uymamız gerekiyor.
Kendimizi ve yakınlarımızı korumak istiyorsak üç temel kuralı asla ihmal etmemeliyiz. 
Artık bu işin alfabesi olan maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarından asla taviz vermemeliyiz.
Aşı ile ilgili olarak da bayağı mesafe katedildi. Şu an denemeleri yapılıyor. Asgari yılbaşına kadar kendimizi sıkalım.
Umulur ki ondan sonra daha rahatlarız.  
Bu aşamada virüs henüz etkisini kaybetmediği gibi vaka ve ölüm sayılarında artış görüyoruz. Bu nedenle rehavete kapılmayalım.
***
Bu işin şakası yok. En ufak bir tedbirsizlik büyük üzüntülere neden olabilir. Bunun için başta Bakan Bey ve Bilim Kurulu olmak üzere yetkililerin uyarılarını dikkate alarak günlük yaşantımızı ona göre tanzim edelim. Her salgın hastalık gibi bu da geçecektir ama bizler en az zayiatla bundan kurtulmaya bakalım.