Birkaç gündür Buhara’dayız.
Şimdiye kadar ben İstanbul’u, Bursa’yı tarihi yönden zengin zannederdim.
Buhara’yı görünce bu fikrimden kesinlikle vazgeçtim.
21.yüzyılda bir şehrin kendini bu kadar muhafaza etmesi akıl alacak gibi değil.
Şunu ifade etmeliyim ki; bu şehir âdeta korunmuş.
Sanki manevi bir güç özel olarak muhafaza etmiş bu şehri.
Şehrin sadece bir noktasında değil her yerinde var tarih doku.
Dolayısı ile bir anda kendinizi yüzyıllar öncesinin o muhteşem tarihi cazibesinin orta göbeğinde buluyorsunuz.
Bu yaşa geldim ve dünyanın bir çok yerini gördüm ama Buhara kadar aklımı başımdan alıp ta ötelere getiren başka bir şehir görmedim.
Tatilini deniz kenarlarında sadece dinlenmek ve kafa dağıtmak için kullanan dostlara da bir tavsiyem olacak:
Gelin bir yaz tatilinizi de dünyaya insanlık, medeniyet, kültür ve sanat ihraç etmiş olan kadim Türk şehirlerinde geçirip o esrarengiz ortamlarda siz de bulunun.
***
BUHARA VALİ YARDIMCISI MURADOV
Benim Orta Asya Türk Cumhuriyetleri seyahatinden birkaç gün önce Bursa Dernekler Federasyonu’nun da aynı bölgeye bir gezisi olmuş.
BİLDEF yöneticilerinden kadim dostum ve Bursa Afyonkarahisar Dernek Başkanı Recep Yıldırım beni arayarak mutlaka Buhara Valiliğine gidip Vali Yardımcısı Nazımcan Holmuradov ile tanışmamı söyledi.
Ben de durumdan vazife çıkartıp ve programımda önemli bir aksamaya sebebiyet vermesine rağmen gidip Muradov’u ziyaret ettim.
İyiki de gitmişim.
Son derece candan ve samimi bir insan olan Muradov; beni çok sıcak karşıladı ve onca işlerinin arasında bir saat benle görüştü.
Bursa ile Buhara arasında bir kardeşlik köprüsü kurulmasının önemini konuştuk.
Bu konuda bizden destek bekliyorlar.
Sadece sosyoloji kültürel anlamda değil işadamları nın gelip yatırım yapması için olağanüstü teklifleri var.
Bu konuyu dönüşte BTSO Başkanı sevgili İbrahim Burkay ile de görüşeceğim.
Yeni döneme oldukça iddialı hazırlanan dost ve kardeş ülke Özbekistan ile karşılıklı olarak yapılacak çok şeyler olduğunu bizzat yetkililerin ağzından gördüm ve ortamı fark ettim.
İnşallah Türk- İslam Birliği kurulacak ve dünyada söz sahibi olacaktır.
Hele başımızda Erdoğan ve Bahçeli gibi milli ve manevi hassasiyeti sağlam olan idareciler olduğu sürece bu hedefe ulaşmamamız için hiçbir sebep yoktur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Murat Sevinç
Buhara'da tarihin derinliklerinde yolculuk
Birkaç gündür Buhara’dayız.
Şimdiye kadar ben İstanbul’u, Bursa’yı tarihi yönden zengin zannederdim.
Buhara’yı görünce bu fikrimden kesinlikle vazgeçtim.
21.yüzyılda bir şehrin kendini bu kadar muhafaza etmesi akıl alacak gibi değil.
Şunu ifade etmeliyim ki; bu şehir âdeta korunmuş.
Sanki manevi bir güç özel olarak muhafaza etmiş bu şehri.
Şehrin sadece bir noktasında değil her yerinde var tarih doku.
Dolayısı ile bir anda kendinizi yüzyıllar öncesinin o muhteşem tarihi cazibesinin orta göbeğinde buluyorsunuz.
Bu yaşa geldim ve dünyanın bir çok yerini gördüm ama Buhara kadar aklımı başımdan alıp ta ötelere getiren başka bir şehir görmedim.
Tatilini deniz kenarlarında sadece dinlenmek ve kafa dağıtmak için kullanan dostlara da bir tavsiyem olacak:
Gelin bir yaz tatilinizi de dünyaya insanlık, medeniyet, kültür ve sanat ihraç etmiş olan kadim Türk şehirlerinde geçirip o esrarengiz ortamlarda siz de bulunun.
***
BUHARA VALİ YARDIMCISI MURADOV
Benim Orta Asya Türk Cumhuriyetleri seyahatinden birkaç gün önce Bursa Dernekler Federasyonu’nun da aynı bölgeye bir gezisi olmuş.
BİLDEF yöneticilerinden kadim dostum ve Bursa Afyonkarahisar Dernek Başkanı Recep Yıldırım beni arayarak mutlaka Buhara Valiliğine gidip Vali Yardımcısı Nazımcan Holmuradov ile tanışmamı söyledi.
Ben de durumdan vazife çıkartıp ve programımda önemli bir aksamaya sebebiyet vermesine rağmen gidip Muradov’u ziyaret ettim.
İyiki de gitmişim.
Son derece candan ve samimi bir insan olan Muradov; beni çok sıcak karşıladı ve onca işlerinin arasında bir saat benle görüştü.
Bursa ile Buhara arasında bir kardeşlik köprüsü kurulmasının önemini konuştuk.
Bu konuda bizden destek bekliyorlar.
Sadece sosyoloji kültürel anlamda değil işadamları nın gelip yatırım yapması için olağanüstü teklifleri var.
Bu konuyu dönüşte BTSO Başkanı sevgili İbrahim Burkay ile de görüşeceğim.
Yeni döneme oldukça iddialı hazırlanan dost ve kardeş ülke Özbekistan ile karşılıklı olarak yapılacak çok şeyler olduğunu bizzat yetkililerin ağzından gördüm ve ortamı fark ettim.
İnşallah Türk- İslam Birliği kurulacak ve dünyada söz sahibi olacaktır.
Hele başımızda Erdoğan ve Bahçeli gibi milli ve manevi hassasiyeti sağlam olan idareciler olduğu sürece bu hedefe ulaşmamamız için hiçbir sebep yoktur.