Koronavirüs salgınının bütün dünyayı esir almasından sonra artık algılar da değişti. Artık farklı şeyler konuşuluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyor.
Dünya açısından yeni güç dengelerinin oluşacağı iddia ediliyor.
Bir iddiaya göre ABD’nin dünya liderliği sona erecek ve yerine Çin geçecek.
Şimdiye kadar tartışmasız dünyanın tek süper gücü olarak kabul edilen ABD parçalanarak ve ABD içerisindeki Siyonistler Çin’in yanına geçerek Çin’ı dünyanın en büyük süper gücü yapacaklar.
***
Gerçekten de baktığınızda Çin’de bu potansiyeli görüyoruz.
Bir buçuk milyarlık nüfusu ve ileri seviyede teknolojik varlığı ile Çin herzaman için zaten potansiyel süper güç adayıydı. 
Bu virüs olayı ve devamında yaşanacak olan gelişmeler Çin’i dünya liderliğine oturtabilecektir.
ABD ile hareket eden ülkeler için de bu durum son derece önem taşımaktadır. 
Avrupa Birliği’nin de bu dönemde bir dağılma sürecine girmesi beklenmektedir. Zaten İngiltere’nin ayrılması ile birlikte önemli bir çatlak meydana gelmişti. Şimdi birliğin iki önemli ülkesi olan Almanya ve Fransa’da meydana gelen yeni algılar birliğin fitilini ateşleyeceğe benziyor. 
Yeni bir dünya duzeni doğacağı konusunda uzmanların ittifakla fikirleri vardır.
Bu yeni dünya düzeninde Türkiye de eskiye nazaran daha güçlü bir şekilde yerini alacaktır.
Dikkat ederseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan bu süreçte yapmış olduğu bütün konuşmalarda ” bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadesini altını çizerek kullanmaktadır.
Bu sözler laf olsun diye söylenmiş sözler değildir.
Bu sürecin sonunda Türkiye’nin Türk ve İslâm dünyasının lideri olarak dünya siyaset sahnesinde olduğunu göreceğiz.
Şimdiye kadar sözde olan bu liderlik bundan sonra ve büyük bir ihtimalle fiiliyatta da olacaktır.
***
Şimdiye kadar dünya milletler yarışında hakettiği yerde olamayan Türkiye bundan böyle ilimde ve teknolojide yeni hamlelerle belirlediği hedeflere tez zamanda ulaşacaktır. 
Milletimizin milli ve manevi ruhu buna müsaittir.
Geçmişin kayıp yılları da bu şekilde telafi edilecektir.
Artık Türkiye’nin AB’ye girmesinin de eskisi kadar bir önemi kalmamıştır. 
Açıkçası Türkiye AB’ye muhtaç değil aksine AB Türkiye’ye muhtaçtır.
Bunun böyle olduğunu ilerleyen süreçte hep birlikte göreceğiz.