Bütün Türk Milletini kandıracak kadar çok büyük bir organizasyonla darbe yapma noktasına kadar gelen FETÖ’nün bunu kendi zekâsıyla yapamayacığını artık herkes biliyor.
Şimdi ise akıllarda birçok soru var.
Bu nasıl bir iştir diye.
Yurt dışında Türk okulları açtığı için bütün siyasilerin(Ecevit dahil) itibar edip hürmet gösterdiği FETÖ’nün kim bilebilirdi ABD ajanı olduğunu?
Salya sümük ağlayarak vaazlar verip milleti kendisine inandıran ve bağlayan FETÖ’nün hareketleri aslında bazı ipuçları veriyordu ama yine de onun “Mübarek bir zat” olduğuna inanılıyordu.
Hatta; onun ahirzamanda gelecek olan Hz. Mehdi olduğunu ileri sürecek kadar abartanlar da vardı.
Hiç kimse onun bu ağlalı vağlalı dini sohbetlerden sonra bir sahtekâr ajan olacağını düşünmemişti.
Şimdi, bu işin gerçek manada sırrının ne olduğu anlaşılmaya çalışılıyor.
Gerçekten de, akıllara durgunluk verecek çok büyük bir proje bu.
Bu büyük organizasyonu, meczup kılıklı birisinin yarım aklıyla kotarmasına imkân yoktur.
Ama, 17-25 Aralık kalkışmasına kadar, cumhurbaşkanı dahil herkes FETÖ’nün hayırlı bir adam olduğuna inanıyordu.
Ne kadar da büyük ikna gücü varmış mübareğin!!!
O kadar Türk büyüğünü bağlamak kolay iş değil.
Boşuna demedi Recep Tayyip Erdoğan “ Ne kadar da safmışız” diye.
Bu proje, o kadar büyük bir plan ki; bal gibi hepimiz yedik bunu.
Hiç kimse birbirine afra tafra yapmasın!
Hepimiz zokayı yuttuk!
En yakınlarımıza bile anlatamadık FETÖ’nün bir ABD planı olduğunu.
Adam ne biçim bağlamacıymış!
Bence bu asrın ABD projesidir.
Hepimiz inandık Türk okulları, Türkçe Olimpiyatları muhabbetlerine.
Adeta birbirimizle yarıştık stadyumlarda düzenlenen gösterilere katılmak için.
Yabancı ülke veletleri ne güzel de Barış Manço şarkıları söylüyorlardı!
Bunu çok büyük bir hizmet olarak gördük alayımız.
Çaldıkları sorularla üniversite sınavlarında hep birinciler bunlardan çıkıyordu.
Şimdi insan sormadan edemiyor;
Ey devlet ey Millet!
Hepimiz uyumuşuz!
Kalkıp da hiç kimse vıdı vıdı yapmasın.
Bal gibi uyutulduk.
Hani nerde o feraset sahibi insanlar?
Buyruluyor ya; “Mü’minin ferasetinden sakınınız!” diye.
Demek ki, aramızda pek de feraset sahibi kimse yokmuş!
Olanların da sözünü dinleyen olmamış.
*** YENİ TÜRKİYE!
Baştan sona artık hepimizin kendimizi toplayıp “Yeni Türkiye’’yi inşa etmemiz gerekiyor.
Kimse birilerinden özel görev beklemesin.
Aklı başında olan herkesin mesuliyet duygusu içinde durumdan vazife çıkarması gerekir.
“Ehliyet ve liyakat” esas olsun!
Adamcılığı bırakıp işin erbabını başa getirelim.
Ülke ve millet sevdalısı gerçek hizmet ve gönül erlerinin önünü açalım.
Dünya milletler ayrışında kaybettiğimiz zamanı telafi etmek için gece gündüz durmadan çalışalım. ABD ve AB ülkeleri ile olan ittifakımızı yeniden masaya yatıralım.
Bu ülkelerin bizim dostumuz olmadığını artık iyice kafamıza yerleştirelim ve “Nerede bir Müslüman Türk varsa, bizim tabii hudutlarımız da oradan başlar” mefkûresine inanalım ve benimseyelim.
Ülkemizdeki ABD üslerini derhal kapatalım. Ayasofya’yı vakit geçirmeden ibadete açalım. İslam ülkeleri ve Türk cumhuriyetleri ile birlikte yeni bir pakt oluşturalım. PKK sorununu kökten çözelim.
Dahili ve harici düşmanlarımıza karşı birlik ve beraberlik içinde olmaya devam edelim.
Çocuklarımıza çok iyi eğitim imkânları hazırlayalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Murat Sevinç
BUNDAN SONRA NE YAPMALIYIZ?…
Bütün Türk Milletini kandıracak kadar çok büyük bir organizasyonla darbe yapma noktasına kadar gelen FETÖ’nün bunu kendi zekâsıyla yapamayacığını artık herkes biliyor.
Şimdi ise akıllarda birçok soru var.
Bu nasıl bir iştir diye.
Yurt dışında Türk okulları açtığı için bütün siyasilerin(Ecevit dahil) itibar edip hürmet gösterdiği FETÖ’nün kim bilebilirdi ABD ajanı olduğunu?
Salya sümük ağlayarak vaazlar verip milleti kendisine inandıran ve bağlayan FETÖ’nün hareketleri aslında bazı ipuçları veriyordu ama yine de onun “Mübarek bir zat” olduğuna inanılıyordu.
Hatta; onun ahirzamanda gelecek olan Hz. Mehdi olduğunu ileri sürecek kadar abartanlar da vardı.
Hiç kimse onun bu ağlalı vağlalı dini sohbetlerden sonra bir sahtekâr ajan olacağını düşünmemişti.
Şimdi, bu işin gerçek manada sırrının ne olduğu anlaşılmaya çalışılıyor.
Gerçekten de, akıllara durgunluk verecek çok büyük bir proje bu.
Bu büyük organizasyonu, meczup kılıklı birisinin yarım aklıyla kotarmasına imkân yoktur.
Ama, 17-25 Aralık kalkışmasına kadar, cumhurbaşkanı dahil herkes FETÖ’nün hayırlı bir adam olduğuna inanıyordu.
Ne kadar da büyük ikna gücü varmış mübareğin!!!
O kadar Türk büyüğünü bağlamak kolay iş değil.
Boşuna demedi Recep Tayyip Erdoğan “ Ne kadar da safmışız” diye.
Bu proje, o kadar büyük bir plan ki; bal gibi hepimiz yedik bunu.
Hiç kimse birbirine afra tafra yapmasın!
Hepimiz zokayı yuttuk!
En yakınlarımıza bile anlatamadık FETÖ’nün bir ABD planı olduğunu.
Bence bu asrın ABD projesidir.
Hepimiz inandık Türk okulları, Türkçe Olimpiyatları muhabbetlerine.
Adeta birbirimizle yarıştık stadyumlarda düzenlenen gösterilere katılmak için.
Yabancı ülke veletleri ne güzel de Barış Manço şarkıları söylüyorlardı!
Bunu çok büyük bir hizmet olarak gördük alayımız.
Çaldıkları sorularla üniversite sınavlarında hep birinciler bunlardan çıkıyordu.
Şimdi insan sormadan edemiyor;
Ey devlet ey Millet!
Hepimiz uyumuşuz!
Kalkıp da hiç kimse vıdı vıdı yapmasın.
Bal gibi uyutulduk.
Hani nerde o feraset sahibi insanlar?
Buyruluyor ya; “Mü’minin ferasetinden sakınınız!” diye.
Demek ki, aramızda pek de feraset sahibi kimse yokmuş!
Olanların da sözünü dinleyen olmamış.
***
YENİ TÜRKİYE!
Baştan sona artık hepimizin kendimizi toplayıp “Yeni Türkiye’’yi inşa etmemiz gerekiyor.
Kimse birilerinden özel görev beklemesin.
Aklı başında olan herkesin mesuliyet duygusu içinde durumdan vazife çıkarması gerekir.
“Ehliyet ve liyakat” esas olsun!
Adamcılığı bırakıp işin erbabını başa getirelim.
Ülke ve millet sevdalısı gerçek hizmet ve gönül erlerinin önünü açalım.
Dünya milletler ayrışında kaybettiğimiz zamanı telafi etmek için gece gündüz durmadan çalışalım.
ABD ve AB ülkeleri ile olan ittifakımızı yeniden masaya yatıralım.
Bu ülkelerin bizim dostumuz olmadığını artık iyice kafamıza yerleştirelim ve “Nerede bir Müslüman Türk varsa, bizim tabii hudutlarımız da oradan başlar” mefkûresine inanalım ve benimseyelim.
Ülkemizdeki ABD üslerini derhal kapatalım.
Ayasofya’yı vakit geçirmeden ibadete açalım.
İslam ülkeleri ve Türk cumhuriyetleri ile birlikte yeni bir pakt oluşturalım.
PKK sorununu kökten çözelim.
Dahili ve harici düşmanlarımıza karşı birlik ve beraberlik içinde olmaya devam edelim.
Çocuklarımıza çok iyi eğitim imkânları hazırlayalım.