

Bir kentte oturan insanların “sağlıklı ve huzurlu” yaşayabilmesi o kentin sağlıklı büyümesi ve gelişmesiyle doğru orantılıdır.
İstikamet belirlenirken,bugünlerde çokça dillendirilen “Çağdaş kalkınmışlık” hedef alınması başarıyı da beraberinde getirecektir.
Ama ne yazık ki Bursa yıllarca sağlıklı büyüyememenin sancıları içinde kıvranıp durdu. Bırakın halihazırdaki statükonun muhafazasını,kaybedilen zamanla birlikle Bursa çok şeyini de kaybetti.
20-25 yıl öncesinin Bursa’sı kent kültürünü paylaşma ve yaşamada belki daha ileri bir konumda idi ama ihmaller zinciri,kentin fiziki yapısını da,kimyasını da bozdu.
Peki ne oldu da Bursa hem sağlıklı büyüyemedi ve hem de çok şeyini kaybetme noktasına geldi?
Öncelikle bu sorunun cevabını aramamız gerekir.
Bu sorunun cevabını ararken ilk saplanıp kaldığım düşünce şudur:
3-5 siyasetçi kendi istek ve egoları doğrultusunda Bursa’yı sevimsizleştiren ve Bursa insanını siyasi zulüm mekanizmalarıyla mutsuz eden,bazı kötü niyetli rantçıları da yanlarına alarak, karar verme sürecine doğrudan ve endirekt yollardan etkili olarak Bursa’nın kimyasını bozmuşlardır.
Sadece oy uğruna kaçak inşaatlar için toplu tapu dağıtım törenleri düzenleyenler bugün Bursa’ya ek bir külfet getirmiştir ki,hemen hemen tüm Belediyeler de öncelik kentsel dönüşüme verilmiştir.
Bugün Büyükşehir Belediyesinin,Nilüfer bölgesinde,Osmangazi’nin Soğanlı’da Yıldırım Belediyesinin de Yavuzselim başta olmak üzere bazı mahalleler de çalışma yaparak yeniden plan proje hazırlaması dikkatlerden kaçmıyor..
Şunu açıkça ifade edelim: 90’lı yılardan itibaren Bursa’yı büyütmek ve kalkındırmak noktasında sorumluluk almış olan insanlar 2 binli yıllara kadar bu sorumluluklarını yerine getirememişlerdir.
Kalıcı politikalar üretmek yerine günübirlik cilalama çalışmalarıyla Bursa’ya hep zaman kaybettirmişlerdir.
Sıradan siyasetçilerin Bursa’ya hakimiyet kurması, adam yokluğundan değil, sosyal ve kültürel yapımızı yönlendirme becerisinden uzak siyasi yapılanmanın aczinden kaynaklanmıştır.
Sonuçta olan kime oldu?
Olan, hayatından insafsızca çalınan Bursa’ya oldu!
Olan, Bursa’da yaşayan insanlara oldu.!
İşin en ilginç tarafı ise, Bursa’yı istenilen seviyeye kavuşturmak için kolları sıvayan idealist insanların bugün önlerinin çeşitli entrikalarla kesilmeye çalışılıyor olması.
Kentin dinamikleri olarak ortaya çıkan bazı sivil toplum kuruluşlarının meydan okuması,plan ve projelerin mahkemelere taşınması,aslında Bursa’ya yapılan en büyük kötülüktür.
Özellikle eski tabakhaneler bölgesinde başlatılan çalışmaların yargıya taşınması sadece devam eden projenin engellenmesi anlamına gelir ki, bunun da Bursa’ya yada Bursa’da yaşayan insanlara sağlayacağı hiçbir fayda yoktur.
Köhnemiş zihniyetleriyle siyaseti ve dolayısıyla da Bursa’yı kendi uhdelerinde görenler ne yazık ki Bursa’ya büyük KÖTÜLÜK yapıyor.
Olay bu kadar açık ve nettir!