Ramazan Bayramı gelip çattı.
Bu sene bayramı şimdiye kadar olmadığı şekilde sokağa çıkma yasağı altında dışarı çıkmadan evlerde kutlayacağız.
Nereden bakarsak bakalım bu farklı bir duygudur. 
Hani meşhur bir söz vardır; nerede o eski bayramlar diye.
Şimdi tam manasıyla onu yaşayacağız. Bu bayramda eski bayramları hayal etmekten başka ne gelir elden?
Cep telefonlarından görüntülü aramaktan başka çare kalmıyor.  
***
Tabii ki devlet yetkilileri durduk yerde bu yasak kararını almadı.
Bütün dünyayı saran Koronavirüsün kişiler arası temas yoluyla geçmesi nedeniyle bilhassa bayramda bunu önlemek gerekiyordu.
Her ne kadar sosyal mesafe dense de maalesef insanlar aynı evde hatta aynı odada bulundukları zaman buna riayet etmelerinin ne kadar zor olduğu ortadadır. 
Bayram ziyaretlerinde aynı ortamda bulunup aynı havayı solumak son derece riskli bir durumdur. İşte bu nedenle yasak kararı kolay alınmasa bile uygulanması gereken önemli bir tedbirdir. Belki de şimdiye kadar alınan en önemli tedbirdir.
Bu bayram, bayramın en önemli simgelerinden el öpmeyi yapamayacağız. Bir araya gelip bayram ziyaretlerine gidemeyeceğiz. Misafirlerimize baklava ikram edemeyeceğiz. Gelen çocuklara bayram harçlığı vermeyeceğiz. Çocuklar yeni kıyafetlerini giyip dolaşamayacaklar.
Bütün bunlar bizlerde garip bir duygu oluşmasına neden olacaktır. Mübarek Ramazan Bayramı’nı buruk bir şekilde kutlayacağız. 
Ama bu durum keyfi bir uygulama değildir. 
Salgının yayılmasını önlemek için olması gereken budur.
Zaten insanlarımız da bu durumu anlayışla karşılayıp herhangi bir tepki alameti göstermemektedirler.
***
Ramazan günlerinde aralıklı olarak uygulanan sokağa çıkma yasağının arefe günü de dahil bütün bayram günleri
de uygulanması son derece normal ve isabetlidir.
Önümüzdeki bayramlara sağlıklı bir şekilde çıkmak istiyorsak alınan tedbirlere uymak zorundayız.
Evet bu bayram hepimiz için buruk bir bayram. 
Rabbim hepimize sağlık ve afiyetler versin.
Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum…