Devamlı diyorum ya Ramazan ayı gelince unvanı hoca olanlara bir şeyler oluyor. İnanın “hangi hocayı dinlemeliyiz” sorusunu birbirimize sorar olduk. Yahu bu İslam dini bilinmeyenli bir denklem değil ki. İşi hep yokuşa sürmenin İslam’a ne kazandıracak. Sözde daha da kutsal hale getirme çabasında olalım derken dine ulaşmayı zorlaştırılıyorlar farkında bile değiller. Ağaç yaşken eğilir sözünden yola çıkarak küçük yaştan itibaren ibadethaneleri tanıtma, çocukları o mekânlara ısındırma, sahiplendirme adına yapılan birçok projeler uygulanmaktadır. Yaz Kuran Kurslarında başarı eden çocuklara bisiklet, tablet vs. gibi hediyeler veren imamları tanımaktayız. Bazı camilerin kapısında “burada çocukların dokunulmazlıkları var” yazısı yazan imamları da tanımaktayız. Camilerin bir köşesini çocuklar geldiği zaman oyun da oynayabilecek yer yapan imamları bilmekteyiz. Bunlar takdir edilecek hareketlerdir.
Camiler yalnız emekli olunca gidilecek yer olarak düşünen zihniyeti ret ediyorum. Caminin sadece imamın belinde anahtar olur, o açar, o kapatır düşünceye sahip olan zihniyeti de ret ediyorum. Cami kutsaldır, bir adabı vardır amenna ama sadece namaz kılınan yer değildir. Camiler adı üstünde toplanma yeridir. Müslümanların varsa derdinin çözüleceği yerdir. Müslümanların kendilerini en rahat hissedecek yerlerdir. Hatta oturup yemek yenilebilecek yerdir. Müslümanların birbirine kaynaşabileceği tek mekândır. Gece ve gündüz devamlı açık olması gereken bir yerdir. Müslüman’ın malıdır. Hal böyle iken yıllarca ekran başında fıkıh, ilmihâl dersi veren ÜNLÜ hoca, çocuk-cami ilişkisini herhalde anlamamış ki manasız bir çıkış yapmıştır. Ne demek istediğini kendisi bile anlamayanlarla insanların hidayetine çalışıyoruz, öyle mi? Ne yani Ünlü hoca, akıl baliğ yaşına gelince mi çocuklar camiye sessizcene gelsin. Sen biliyor musun uyuşturucu ve sigara içme yaşının kaça indiğini? Haberin var mı gençliğin nereye gittiğini? Geç hoca bunları geç dilinin altında bakla varsa onu çıkar. Camilerde çocuk yoksa sen ondan kork.