Bu ülke öyle bir değişti ki,emek vererek yetiştirdiği insanların hem değerini biliyor hem de onca emek vererek yetiştirdiği insanların artık üç beş  çapsız tarafından yenmesine,yutmasına hiçbir şekilde müsaade etmiyor.

Rahmetli Menderes’in, Özal’ın hatta Muhsin Yazıcıoğlu’nun ortadan kaldırılmasından sonra,onca felaket tipin hal ve hareketlerini göz önüne alarak yıllar sonra da olsa doğruyla yanlışı ayırmaya başladı.

Demek ki suların durulabilmesi için öncelikle bulanması gerekiyormuş.

18 yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisinin sistem değişikliğine yönelik çalışmalarına yönelik eleştirilerin dozunu arttıran muhalefete rağmen hala halkın yüzde 50 sinden fazlasının desteğini alabiliyorsa,o zaman muhalefette ciddi sıkıntı yaşandığını kabul etmek durumundayız.

Özellikle Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu CHP’de yaşanan eksen kayması bir anlamda partiyede güç kaybettirmektedirki HDP’nin yada İP desteğinin sürmesini arzu etmektedir.

HDP ekseninde hareket eden CHP’nin tabanından gelen yoğun eleştiriler, bile Kılıçdaroğlu’nun düşüncelerini değiştirmemiştir.

Suriye opsrasyonuna,Ak denizde gemilerin boy gösterip,Libya ile yapılan mutabakata,Kanal İstanbul’a tepki hatta dün tanıtımı yapılan yerli otomobile alaycı yaklaşıma bakılınca “CHP nereye gidiyor” sorusunu da bir kez daha akıllara getiriyor.

Süreçte muhalefet tarafından estirilmek istenen sert rüzgarlar kış aylarında bile yerini bahar rüzgarlarına bıraktı.Ak Parti’den ayrılan Davutoğlu ve diğerlerinin partiyi böleceği hayaline kapılarak ellerini ovuşturanlar,hayal kırıklığına uğradı.

Siyaseti ağızlarına gözlerine bulaştıranlar yavaş yavaş hastalıklı bir dal gibi budanmaya başladı.Siyasetten aldıkları güçle halkı kandırabileceklerini sananlar; yanıldılar.

Bugün hayatın tesadüflere açık yanını kapatan irade, her şeyi bizin aklımıza ve sevme kabiliyetimize bıraktı.Artık tesadüflere terk edilmiş bir bırakılmışlık değil,fikrine sahip çıkan memleket evlatları,memleketin ruhuna hitap etmeye devam ediyor.

“Tesadüfler” diyoruz, çünkü içinde yaşadığımız yoz zamanların tek izahı bu kelimede saklıdır.

Ülkenin eskimiş  karanlık yüzünü kendi karanlık yüzlerine örten mahir insanlar ülkenin nereden gelip nereye gittiğinin hesabını yapamıyorlar. Bugüne kadar da yapamadılar.

Onların tek bir sloganı vardı;“İstemiyoruz”

Aynı zihniyet son yaşanan gelişmelerle kendini bir kez daha gösterdi.

Milli ve yerli üretimin bile alaycı bir dille ifade edilmesini halk milli iradeye saygısızlık olarak algılayacaktır.

Vesayet rejimini bitiren ve milli iradeye dayalı bir yönetim anlayışını ülkede yerleştirmeye çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tanıtımını yaptığı yerli otomobil projesi ülkeye sağlayacağı katma değeri hesap edemeyenler,çamur siyasetine devam edecektir.

Oysa bugüne kadar ülkeye tek bir çivi çakmak kendilerine nasip olamayanlar,yapılanlara da saygı göstermeli,hatta içlerine sindirmelidirler.

Anadolu’da sıkça kullanılan bir değim vardır, “Bükemediğin bileği öpeceksin”

Şimdi kimse bu bileğin öpülmesini istemiyor ama saygı gösterilmesini bekliyor.

Fakat bakıyoruzda ayaklarının üstüne kalkarak yürümeye başlayan ülkenin,evrende yitip kaybolması çok da umurlarında değil gibi görünüyor.

Anlaşılan CHP’nin“İstemiyoruz”zihniyetini bir kenara koyup, ülke için millet için,projeler üretip,iktidara talip olma gibi bir düşünceyi taşımadığı kanısı giderek yaygınlaşıyor.

Ülkede çok şeyin değiştiğini,hatta yeni Türkiye’nin kurulduğunun bile farkında değiller.

Gelişmeleri,asık suratlarıyla hasetten ve çekememezlik içinde sadece izliyorlar.Ellerinden gelse bir hizip,bir nifak sokacaklarda sokamıyorlar.

Girişimleri de hep sonuçsuz kaldı.

Bugüne kadar her gittiği yerde sevgi dolu sımsıcak yüreklerle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sinerjisini içtenlik ölçülerinde-baronlardan değil- milletinden alıyor.Meydanlarda cadde ve sokaklarda kahvehanelerde halk olağanüstü bir teveccühte bulunuyor kendisine.

Memleketi için,milleti için bir şeyler yapmaya gayret eden insanları,asık suratlarıyla hasetten ve çekememezlik içinde izleyenler,küfür siyasetinden vazgeçmiyorlar.

Hedeflerin de yine Cumhurbaşkanı var…

Sahi bu CHP neyin peşinde?