Çukurdan kurtuluş mu?

Yolda gidiyorsunuz, o da ne? Önünüzde koca bir çukur.
 Göktaşı falan mı düştü acep diyorsunuz.
 Fazla büyütmeyin gözlerinizi, gökten düşen taş falan yok.
Sadece yerden çıkarılan taşın toprağın yerine konulmayan var.
İyi de nasıl geçeceksin bu yoldan!
Atla atlayamazsın, arabanla öteye ışınlanıp zıplayamazsın.
Sen en iyisi bir Mardin türküsü tuttur:
“Muratgilin damından atlayamadım
Liralarım döküldü toplayamadım”
İstersen sözleri tornistan eyle:
‘Altyapı çukurundan atlayamadım
Sinirlerim dağıldı toplayamadım’
—–
Elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz ve iletişim hatları. Yaşamın olmazsa olmazları, medeniyetin gerekleri.
Hayatı kolaylaştıran, eksikliğinde ise zora sokan hizmetler. Yükümlü kurumlar ise kentin can damarları.
Altyapı kurumları işin doğası gereği yola, asfalta el atıyor. Kepçeler çalışıyor, yerine göre devasa çukurlar açılıyor.
Haliyle asfalt zarar görüyor. Çalışmaların ardından çukurlar doldurulup, asfalt yama yapılıyor.
Buraya kadar tamam ama eksik olan bir şeyler var. Örnek mi; işte Nilüfer.
Asfalt yamalar kısa bir süre sonra ya göçmekte, ya patlamakta ya da çevresini patlatmakta.
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey bu konuda hayli dertli.  Misi’de vatandaşla buluşmada Bozbey’e kulak verelim:
“Altyapı kurumları çalışmalarını tamamladıktan sonra doğru bir malzemeyle maalesef o kazıları doldurmuyor. Doğru teknik ve işlem kullanılmadığı için yaptıkları asfalt yamalar da kısa bir süre sonra göçüyor. Aynı yerleri en az iki kez yapmaktan hepimize gına geldi.”
Çok uğraşılmış ama bugüne kadar sorun çözülememiş.
İşini düzgün ve sağlam yapan altyapı kurumlarına sözümüz yok, takdirimiz var.  Sıkıntı yaratan kurumlar kendini biliyor.
 Dikkat etmeli, etkin çözüm ortaya konmalı.
 
—-