

Herkesin esasında bir davası vardır.
Bu davaları içerisinde aktif durumda bulunanlara “dava adamı” diye tanımlarız.
İster bize göre müspet-menfi, dini-siyasi, hak-batıl, maddi ya da fi-sebilillah olsun sonuçta bunlar kişilerin davalarıdır. Davaları için sevdiklerini, işini, aşını ve hatta canlarını bile verenler vardır.
Nihayetinde davaları uğruna denilir, bedel ne ise ödenir.
Bir de dava yancıları bulunur.
Bunlar fazla renk vermezler.
Bunlar da dava benim davam der.
Ama bedel ödemezler.
Bedel ödeyenlerin gölgelerinde dolaşırlar.
Dava vermiş gönüllülerin üzerinden menfaat sağlarlar.
Hesapları hep farklıdır.
Davası için toplananların tabiri caizse etinden, sütünden faydalanırlar.
O topluluğa ait kartviziti şahsi menfaat için kullanırlar.
Hedefine ulaşıncaya kadar orada penguen gibi dururlar.
Sorsanız mangalda hiç kül bırakmazlar.
Onları hep iyi günde ortalarda görürsünüz.
Kötü günde devamlı işleri çıkmış olup gelmezler.
Maddi çıkarı yoksa “nerde gördüm ben seni” olursunuz.
Bunlar dava sahiplerinden daha çok dava adamı gibi görünürler. Temiz niyetle çıkılan dava yolunda başınıza bir şey gelirse, dönüp arayın içinizdeki dava yancılarını.
Sebep onlardır.
Şu anda iktidar olan mevcut parti içerisinde dava yancıları yok mu sanıyorsunuz. Yanılıyorsunuz.
Tahmininizden daha çok bu parti de dava yancıları bulunmaktadır. Bunların ayak bağı sayesinde tam istenilenler gerçekleşmiyor değil mi? Hele şu Pazar günü bir geçsin bakalım da il, ilçe ve tüm kademelerdeki dava adamları ile yancılar ayrılacak mı, hep birlikte göreceğiz. Bu davaları basamak yapma niyetinde olanların yüzünden zarar gelmektedir. Bir de dava bilmezler sayesinden.
HHH
Başkanlık sistemini istiyoruz.
İstediğimiz Başkanlık sistemini tam biliyor muyuz?
Neden, niçin, nasıl soruların cevaplarını kısa, öz, anlaşılır bir şekilde vatandaşların bilmesi gerekmektedir.
Ara sıra bulunduğum kalabalık ortamlarda bu mesele açılınca ortaya net bir şey çıkmadığını görmekteyim.
Maalesef Başkanlık üzerinden yapılan olumsuz algının insanlar üzerinde etkili olduğunu ve bunu biran önce önlenmesi için “Başkanlık Sistemini” bilmemiz gerekmektedir.
Hala Başkanlığı padişahlık gibi bir şey diyenler aramızda mevcut.
Bilgi kirliğinden kurtulmamız gerekmektedir.