Erdoğan dönemine kadar hep ezik büzük bir dış politika izleyen Türkiye şimdiki dik duruşu ile milletin haklı takdirini kazanıyor.
Tam 17 senedir başta olan Erdoğan iç ve dış siyaset konusunda dünyanın en tecrübeli liderlerinin başında geliyor.
Dünya meselelerine de son derece hâkim.
Bunun dışında en ònemli özelliği dünya devletlerine karşı mütekabiliyet esaslarına göre hareket etmesidir.
Söylediği sözün arkasında durması güvenirliğini arttırmıştır. 
Türkiye şahsiyetli dış politikası ve dik duruşu ile istediğini alma noktasına gelmiştir. Dış politikada yönlendirici bir ülke olmuştur Türkiye.
Artık Türkiye’ye rağmen bölgede adım atmak ve karar almak mümkün değildir.
Türkiye hem sahada ve hem de masada vardır.
***
En son Barış Pınarı Harekâtı ile bir kez daha görüldü ki Türkiye’nin dik duruşu karşısında ABD’nin ne yapacağını şaşırmış durumda olduğunu görüyoruz.
Baştan Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulayacaklarını ifade eden Trump, Türkiye’nin kararlı tutumu sayesinde söylem değiştirdi.
PKK’nın DEAŞ’tan daha kötü olduğunu 
ifade ederek yine ters köşe yaptı.
Daha da ilginci ise ABD’nin Suriye’de olmasının değil Türkiye’nin Suriye’de olmasının normal olduğunu ifade etmiştir.
Pekâlâ biz ne diyorduk?
Ey ABD sizin burada ne işiniz var?
Demek ki sağduyu hakim olmuş ve Trump da gerçeği görmüştür.
Bu Trump son derece komik bir adam olmakla birlikte bazen de doğruları söylemekten geri durmuyor.
Ama hâkim tavrı; bugün böyle yarın başka türlü konuşmasıdır. 
***
Türkiye birlik ve beraberlik içinde gücünü göstermelidir.
Her ne kadar Kılıçdaroğlu Suriye’de neden bulunduğumuzu halen anlamamışsa da HADEP haricindeki partiler tek yumruk halinde harekâtı desteklemektedir. 
PKK ve türevlerinin bölgeden kazınması birlik ve beraberliğimize bağlıdır.
Güçlü ve dik duruşlu bir Türkiye bunu başaracak güçtedir.