Darbeler dönemi tam kapandı derken bir gurup zorba çıkıp milletin hakkını gasp etmeğe çalıştı. Tekrar filmi elli yıl geriye sarılmasını istemeyen bizler, egemenlik, vatan, millet diyerek sağ ve sola bakmadan meydanlara akın ettik.
Milli iradeye bağlı kalınacağını canımızla, kanımızla göstermiş olduk. Bir bedel ödedik. Bu kalkışma bizlerin üzerindeki küllerin uçmasına sebep oldu. Altındaki sönmeyen korun tekrar alevlenmesine ve millet olma şuurunu hissettirdi.
Emir komuta dinlemeyen, bu toprakları vatan olarak görmeyen, milletin onurunu ayaklar altına almak isteyenlerin yaşam hakları yoktur. Silah düşmana doğrultulur. Bu aziz milleti düşman gibi görenlerin cibilliyeti sorgulanmalıdır.
Allah muhafaza bu darbe gerçekleşseydi bir sonraki adımı hiç düşünmek bile istemiyorum. İnanın bu hainler hiç kimseye acımazlar ve savaştan yeni çıkmış bir devlet haline gelirdik. Tabi ortada devlet kalır mıydı bilemem.
Planlayanları, ortakları hatta dolaylı olarak destek olanlar hem bu dünyada hem de öbür dünyada hesabını versinler. Allahın bir hesabı varsa, diğer yapılan tüm hesaplar çöpe gider. “Ne yapsalar boş” sözünü daha iyi anlamış olmaktayız.
Bu girişimde bulunanlar sanki son on yıl bu ülkede yaşamıyorlar. Ama işin içinde ihanet olunca isterseniz yıllarca aynı odada yatsanız ne fark eder.
Hainlik o yüzden adi bir suçtur. Affı kolay olmayan ve bırakıldığı zaman yine yapma ihtimali yüksek olan kan bozukluğudur. Seçilmiş Cumhurbaşkanına yıllarca diktatör diyen ey zavallılar.
Sesiniz çıkmıyor. Şayet Erdoğan diktatör olsaydı o darbeciler şafak vaktin de sallanırlardı. Biz diktatör olduğunu görmedik ama iyi bir Başkomutan olduğuna şahitlik ederiz. Bu millet böyle cesur Başkomutanın arkasında nefer olmaktan şeref duyacaktır.
Diğer bir emre kadar meydanlardayız.
Haberiniz olsun.
Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.