Sosyal devlet, halkın asgari yaşam şartlarını vatandaşlarına sağlaması için sorumluluk almasıdır. Bununla beraber sosyal belediyecilik adı altında yapılan çalışmalar ve STK ların yaptığı çalışmaları toplasak gerçek ihtiyaç sahipleri bir türlü az yada çok o istenilen refah seviyesinde olmasa da bazı kanallar vasıtasıyla ceplerine para yada mutfaklarına aş girmektedir.
Peki o zaman şehrin kalabalık yerlerinde duygu sömürüsü yapıp dilenenler kim? Nedir? Niçin yapar? Zabıta bunları görüyor mu?
Dilenmeyi ihtiyaçtan değil bir meslek haline getirmiş olan bu şahıslara karşı ciddi bir yaptırım olması gerekmektedir. İnsanların önüne geçip devamlı surette para isteyenlerin artık bu işi yüzsüzlüğe vurduklarını görmekteyiz. Çoğunun karnı aç falanda da değil. Gel gör ki verilen her bozuk para onları daha da dilenci yapmak için iştahlarını arttırıyor.Dolaşarak para kazanmanın en güzel yolunu bulmuşlar.Bir kaç defa haberlere konu olan bu dilencilerin üzerinden çıkan paralar dudak uçuklatacak cinstendi.Sonuç yine aynı yine aynı.
Devletin sosyal yönü hem hızlıdır hem de aktiftir.Yardıma muhtaçlık bir durum varsa devlet her zaman hazırdır.Bu dilencilerle başa çıkmak için Belediye Zabıta ekiplerine görev düşmektedir.Şehrin merkezinde devletin imajını zedeleyen bu tiplere göz açtırmamalıdır.
Hemen hemen her dilencinin cebinde sigara paketi bulunmaktadır.Karnı aç olan insan sigaradan önce ekmek alır.Bunların yaptıkları tam sahtekârlıktır. Bu duygu sömürüsü yapanlara bizlerde fırsat vermemeli ve bu gidişe bir dur demeliyiz.