Ne zaman, nerede karşınıza çıkacakları belli olmayan, öyle ya da böyle bir türlü yalanlarla insanlardan para istemek olarak bilinmektedir.
Toplum içerisinde böyleleri artık bunu bir meslek haline getirmiş bulunmaktadır. Oysaki Sosyal Belediyecilik anlayış içerisinde ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gideren sistemin işlediğini biliyoruz. Devletin şefkatli eli de ihtiyaç sahiplerinin her zaman yanında olduklarını da biliyoruz. Yolda yürürken biranda duygu sömürüsü ile yanınıza yaklaşıp “yok yolda kaldım, yok hastam var, yok açım” vs. gibi sözlerle para isteyenleri kentin kalabalık yerlerinde sıkça rastladığımız halde, Zabıta birimleri bunları görmüyor mu?
Ya hu arkadaş bunlar gerçekten ihtiyaç sahibi mi? Sabahtan akşama kadar çak TL para toplarlar? Nerede yatar kalkarlar? Evi barkı çoluk çocuğu yok mu? Hangi kurum veya kuruluştan yardım alırlar? Bunun gibi soruların cevaplarını tetkik ve kontrolün yapılması gerekmektedir. Şayet bunu meslek haline getirenlere karşı vazgeçirici önlemler alınmalıdır.
İhtiyaç sahibi olmak ayrı bir şey, dilenmek ayrı bir şeydir.
Başta kamu kurumları olmak üzere kamu yararına çalışan birçok STK nın İnsani Yardım çalışması bulunmaktadır. Gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmak adına mahallesini en iyi bilen muhtarların bir çalışma yapıp herhangi bir sebeple ihtiyaç sahibi durumuna düşen aileler hakkındaki bilgileri bu tür yardım kuruluşlarına bildirmeleri, kış aylarının sıcak geçmesini sağlayacaktır.” Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” sözünün ışığında hareket etmeliyiz. mehmetaliakcaseven@gmail.com
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Ali Akçaseven
Dilenciler…
Ne zaman, nerede karşınıza çıkacakları belli olmayan, öyle ya da böyle bir türlü yalanlarla insanlardan para istemek olarak bilinmektedir.
Toplum içerisinde böyleleri artık bunu bir meslek haline getirmiş bulunmaktadır. Oysaki Sosyal Belediyecilik anlayış içerisinde ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gideren sistemin işlediğini biliyoruz. Devletin şefkatli eli de ihtiyaç sahiplerinin her zaman yanında olduklarını da biliyoruz. Yolda yürürken biranda duygu sömürüsü ile yanınıza yaklaşıp “yok yolda kaldım, yok hastam var, yok açım” vs. gibi sözlerle para isteyenleri kentin kalabalık yerlerinde sıkça rastladığımız halde, Zabıta birimleri bunları görmüyor mu?
Ya hu arkadaş bunlar gerçekten ihtiyaç sahibi mi? Sabahtan akşama kadar çak TL para toplarlar? Nerede yatar kalkarlar? Evi barkı çoluk çocuğu yok mu? Hangi kurum veya kuruluştan yardım alırlar? Bunun gibi soruların cevaplarını tetkik ve kontrolün yapılması gerekmektedir. Şayet bunu meslek haline getirenlere karşı vazgeçirici önlemler alınmalıdır.
İhtiyaç sahibi olmak ayrı bir şey, dilenmek ayrı bir şeydir.
Başta kamu kurumları olmak üzere kamu yararına çalışan birçok STK nın İnsani Yardım çalışması bulunmaktadır. Gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmak adına mahallesini en iyi bilen muhtarların bir çalışma yapıp herhangi bir sebeple ihtiyaç sahibi durumuna düşen aileler hakkındaki bilgileri bu tür yardım kuruluşlarına bildirmeleri, kış aylarının sıcak geçmesini sağlayacaktır.” Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” sözünün ışığında hareket etmeliyiz.
mehmetaliakcaseven@gmail.com