Bilinen o ki sigara sağlığa zararlıdır. Öyle az içersen az zararlı çok içersen çok zararlı falan değil. Kesin ve kesin zararlıdır.
Devlet, vatandaşlarının sağlığını koruma adına kamu spotları başta olmak üzere tüm kamu kuruluşlarıyla birlikte gerek afişlerle ve gerekse yaptığı programlarla sigara başta olma üzere tüm tütün mamullerinin zararları hakkında bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir. Hatta açık ve kapalı alanlarda sigara yasakları uygulamakta ve sigara satışlarında belli bir yaş sınırı koymaktadır. Sigara paketleri üzerindeki resimlerle içenleri bir kere daha uyarmaktadır. Daha bunlar gibi pek çok yöntem ile sigaradan uzaklaştırma maddelerini sayabiliriz.
Hiç şüphesiz ki sigara içen bir baba, oğluna “sigara içme zararlı” demesi çocuk üzerinde hiçbir tesiri olmaz.
Sigara içen bir öğretmenin sınıfta “sigaranın zararlarını” anlatması boştur.
Hastanenin bahçesinde sigara içen doktorun hastasına sigaranın zararını nasıl anlatacaktır?
İlk önce kişiler kendileri örnek rol model olmalıdır ki sonra yaptığı nasihatler karşılığını bulsun.
Diyanet Başkanlığının Umre ve Hac organizasyonlarında görevli olarak gönderecekler arasında artık “SİGARA İÇMEYEN” kriterini koyması takdirle karşılıyorum. Bu güne kadar bu uygulamanın yapılmaması geç kalınmış olsa da yine de güzel bir gelişmedir. İnsanların kutsal topraklara karşı iç dünyasındaki yaşadığı o manevi atmosfere, din görevlilerin hal ve hareketleri son derece etki etmektedir. Kötü bir alışkanlık olan sigara illeti ile din adamı kimliği aynı kare içerisinde resim olması hoş değildir. Umarım bu uygulama toplum üzerinde etkisi olan diğer kurumlarda da “sigara içmeme” bir ölçü ve tercih sebebi yaparlar. Sağlıklı günler.
mehmetaliakcaseven@gmail.com