Son birkaç gündür sosyal medyada “ekonomik
operasyon” paylaşımları yağmur gibi yağıyor.
Amerikan Doları’nın Türk Lirası karşısında değer
kazanması hadisesinden bahsediyorum.
“Bayram değil seyran değil amcam beni niye öptü”
diye meşhur bir sözümüz vardır.
İşte, dolardaki bu anormal yükselişin de seçimler
arefesinde Türkiye’ye karşı bir ekonomik operasyon
olduğu dağdaki çobanın bile malûmudur.
Bu satırları yazdığım gece geç saatlerde bile
vatandaşlarımız ABD menşeli bu operasyona karşı
durumdan vazife çıkarıp paylaşımlarına hız verdiler.
Ne mi diyorlar?
“Dolar 5 değil ister 10 liraya çıksa da
başaramayacaksınız.”
Bu sefer ne yaparsanız yapın, hangi operasyona
kalkışırsanız kalkışın faydası yoktur.
15 Temmuz hain darbe girişi ile birlikte milletimizin çok
büyük bir ekseriyetinin gözleri açılmıştır.

Türkiye üzerinde hain emeller besleyenlerin hesapları
boşa çıkacaktır.
Doları yükselttiler diye bu millet helal oylarıyla başa
getirdiği kadroları tasfiye mi edecek zannediyorlar?
Aksine bu operasyonlarla birlikte milletimizin daha çok
birlik beraberlik içinde yek vücut olmasını
sağlamışlardır.
Onların bir hesabı varsa yüce Allah’ın da bir hesabı
vardır ve galip gelecek olan taraf Allah’ın tarafıdır.
Bu nedenle, ekonomik çökertme planı da
tutmayacaktır.
Milletimiz aç kalmaya razıdır ama vatan millet
düşmanlarına boyun eğmeye asla razı olmayacaktır.
İşin manevi boyutundan haberi olmayan zavallıların
bunu idrak etmesi mümkün değildir.
***
HELAL OLSUN MELİH GÖKÇEK!
Ankara eski Belediye Başkanı Melih Gökçek tam da
zamanında öyle bir konuşma yaptı ki; gerçekten de
kendisine “helal olsun adammışsın” dedirtti.

Ne mi dedi Melih Gökçek; işte Melih Gökçek’in o tarihi
konuşması:
“Diyeceksiniz ki, ya Melih sen kim oluyorsun da çıkıp
konuşuyorsun; seni görevden aldı Cumhurbaşkanı.
Aldı, helali hoş olsun, canı sağ olsun.
Bakın; ben ülkemi seviyorum ve benim inancım gereği
liderime sahip olmam gerekiyor ve olayları görüyorum
ve bu olaylar karşındaki bana vallahi burada kimse
görev vermedi. Ben zaten her zaman durumdan vazife
çıkartan adamım. Gezide kim bana git dedi ben kendi
kendime çıktım. Darbe akşamı ilk twiti ben attım, ilk
televizyona neden ben çıktım; inandığım için çıktım.
Ben durumdan vazife çıkartan, devletin milletin ve
özellikle de liderimin sıkıştığına inandığım anda
yanında yer alan insanım. Bundan sonra da böyle
olacak; ne gelirse gelsin başıma. Çünkü ben bir yere
hesap vereceğim, o da Rabbime.
Rabbimin rızası için dinime, devletime ve liderime
sahip çıkmam lazım. Bunun için de diyorum ki; bakın,
İslâm âleminin lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sahip
çıkmazsanız kendi çocuğunuza sahip çıkmazsınız, vebal
altında kalırsınız. Yarın hesap veremezsiniz.
Darmadağan ederler. Efendim, Recep Tayyip Erdoğan

şöyle şöyle yaptı, o hareketini beğenmiyorum.
Beğenme, beğenme kardeşim ama ülkenin geleceğini
Allah aşkına düşün, çocuğunun geleceğini düşün. Bir
insan kusursuz olmaz ki, hepimizin kusuru var.
Aramızdaki bir ilişkiden dolayı rahatsız olmam
gerekiyorsa benim olmam lazım, beni görevden aldı.
Ama bir şey söyleyeyim bak tekrar ediyorum. Ülkemin
geleceği, yurt dışındaki Müslümanların geleceği,
dünyadaki mazlumların geleceği Türkiye’nin
geleceğine bağlı. Türkiye’nin geleceği de Recep Tayyip
Erdoğan’a bağlı.
Bak, seçimlerden de ümit kesiyor ki bunlar, dikkat
ederseniz Bosna’da suikast hazırladılar o da afişe oldu
onda da başarılı olamadılar. Şimdi Recep Tayyip
Erdoğan’a sahip çıkma günü.”
İşte, bu idrakin bütün millete hâkim olması gerekir.
Bunun için çalışmalıyız…