Geçen gün Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan adeta AB ve ABD’ye yağdı esti.
İlkönce AB’ye çatan Erdoğan Türkiye’ye karşı çifte standart uyguladığı için AB’yi sert sözlerle eleştirdi ve bunların aslında baştan beri Türkiye’yi AB’ye almayacakları belliydi diye konuştu.
Bulgaristan’ı bile birliğe dahil eden AB’nin Türkiye’yi 60 yıldır oyalaması bir Hıristiyan kulübü olduğunun en basit delildir. 

AB ülkelerinin Türkiye düşmanlarını ülkelerinde barındırdıklarını ve bunu hep yaptıklarını ifade eden Erdoğan AB ülkelerinin samimiyetine inanılmayacağının altını çizdi. Gerçekten de AB ülkeleri bölücü terör örgütü mensuplarının yuvaları haline gelmiştir. Bölücü terör örgütleri Avrupa’nın göbeğinde ve polis koruması altında her türlü gösteriyi yapabilmekte bayrak diye kendi paçavralarını sallayabilmektedirler.
Sorsan güya dostuz ama düşmanlarımızla birlikte hareket etmekte ve onları himaye etmektedirler.
Almanya’da gördüm; gece vakti olmasına rağmen bölücü terör örgütü PKK mensupları ellerindeki Türkiye aleyhindeki bölücü pankartlarla yürüyüş yapıyorlardı. Ve bunlara hiçbir şekilde müdahale edilmiyordu. 
Bundan 60 yıl önce başlayan Türkiye’den Almanya’ya işçi göç hareketi neticesinde Almanya imar edilmiştir.
Bunun mükâfatı teröristleri Almanya’da muhafaza etmek olmamalıydı.

ABD’ye gelince; onlar da güya hem müttefikimiz hem de dostumuzdur. Ama gelin görün ki gerçek hayatta durum hiç de böyle değildir. Türkiye’nin güneyindeki bölücü unsurları destekleyip binlerce TIR silah veren ABD’dir. O bölgede bir devlet kurulması da ABD sayesinde olmuştur.
Diğer taraftan hain ve alçak FETÖ’yü ülkesinde barındırıp Türkiye’ye teslim etmeyen de yine ABD’dir.
Dostu düşmanı iyi tanımak gerekiyor.
Dost gözüküp arkamızdan kuyumuzu kazanlara karşı uyanık olmalıyız