TV8 ekranlarında yayınlanan ve her kesimden herkesin ilgisini çekmeye devam ederek reyting rekorları kıran“Yetenek sizsiniz Türkiye” programını izleyen bir arkadaşım ilginç bir olaya imza atmıştı.
Programın yapımcısı Acun Ilıcalı’ya hitaben bir mektup yazarak şu ifadeleri kullanmış;
80 milyonluk ülkede, nerede KIYMET BİLMEYEN varsa, işte O’ nları BEN BULUYORUM..!
Asıl YETENEK benim, SEVGİLİ ACUN BEY !!
Aradan uzun zaman geçmesine rağmen,yazı hala hafızalarda yerini koruyup bugün bile bu kadar ilgimi çektiğine göre,aynı konudan bende muzdaripmişim de farkında değilim..
Yıllarca ben de insanları iyi ya da kötü diye ikiye ayırmakta sorun yaşamışım.
Tabi bizim bu ayrımdaki ölçütümüz duruşumuzdur, ahlakımızdır.
Ahlaklı  insanlar çalışırlar, üretirler, kendilerine,çevrelerine, ülkelerine ve tüm insanlığa katkılarda bulunurlar.
Ahlaklı  insanlar; bilgi, liyakat, erdem, etik, kalite, adalet gibi “en yüksek iyileri” ararlar,bu değerleri benimserler,bu değerlerin yaygınlaşması ve kurumsallaşması için çaba sarf ederler.
Bakın sevgili okurlar;
Ahlaklı insanlar yalan söylemez, başkalarının piyonu olmaz ve iman dairesi içinde kaldıklarından dolayı kimseye iftira atmazlar belden aşağı vurmazlar.
Engin gönüllü ve küçük hesapların insanı değildirler.
Kimsenin malına, canına, namusuna ve vicdanına musallat olmaz, kanmaz ve kandırmazlar.
Allah’ı Allah’la aldatma yollarına katiyen tevessül etmezler. Ayak oyunlarına girmez, içiyle dışı örtüşmüş insan modeli olarak toplumun huzuruna çıkar, etraflarına güven telkin ederler.
Kendilerinden emindirler. 
Dedikodu yapmaz ve gıyapta konuşmazlar, deccal pozisyonunda ortalıkta dolaşmazlar,belden aşağısını silah olarak kullanmazlar…
Ahlaksızlar aslında ikiyüzlü değil çok yüzlüdürler.
Kişiliği ve şahsiyeti olmayan-oluşmayan bu tipler için dostluklar adına gelişen davranışlar değil,kendi menfaatleri adına gelişen diyaloglar söz konusudur.
İkiyüzlüleri bile aratan bu çok yüzlüler kendi menfaatlerini koruma konusunda çok azimli ve cesurdur.
Menfaatlerinin önünde engel teşkil edecek herkese karşı, her yolu denemek gibi metot arayışı ve uygulayışı vardır.Bedenlerini kullanırlar, ahlaksızlıkları  zirve yapar…
Tutarsızlık, çelişki, yalan, iftira, inkâr ikiyüzlülerin ve çok yüzlülerin en çok başvurduğu silahtır.
Çok yüzlüler, bu silahla toplumda birçok kişiyi yaralamıştır.
Çok yüzlülerden korunmak ve onlara karşı mücadele etmek dünyanın en zor uğraşıdır.
Allah bunlar karşısında karakterli ve şahsiyetli herkese güç ve irade versin…
Ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun,her şeye rağmen gerek ikiyüzlülere ve gerek çok yüzlülere karşı mücadeleye devam etmek,şahsiyetli her birey için bir sorumluluktur.
Bu sorumluluk etrafında dikkatli ve şuurlu olmayı gerektirmektedir.
Mehmet Akif’in “İkiyüzlüleri sever oldum, çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.” sözü aslında acı bir serzeniştir.
Bu güzel sözden başka daha ne denebilir ki.
Bizde bugün bu mücadelenin içindeyiz…
Bilin istedim…