Türk milletine ve devletine kasteden iç ve dış düşmanların devamlı olarak ülkemize yönelik hain saldırı ve katliamları devam ederken milletimizde oluşan milli bilinç ve bağımsızlık ateşi zirve yapmıştır.
İster polis ister asker olsun; bu vatanı müdafaa etmek için toprağın kara bağrına düşen millet evlatları bir bir şehâdet şerbetini içmeye devam ediyorlar.
Türk ve İslam dünyasının tartışmasız lideri olan Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen hainler çetesi dur-durak bilmiyor.
Uluslar arası ittifaklardan güya dostumuz olan ülkelerin gerçekte düşman faaliyetlerin içinde olduklarını artık dağdaki çoban bile biliyor.
ABD ve AB son olaylarla birlikte gerçek yüzlerini bir kez daha göstermişlerdir.
Meşhur bir atasözümüz vardır:
“Ayı derisinden post gâvurdan dost olmaz” diye.
Bizlere düşen; her türlü siyasi mülahazadan sıyrılarak birlik ve beraberliğimizi sağlamaktır.
“Yenikapı ruhu” devam etmelidir.
***
Vatandaşlarımızın artık tahammül gücü kalmamıştır.
İnsanlarımız, tabiri caizse “barut gibi”dir.
“Bir dokun, bin ah işit” şeklinde bir ruh halinde vatandaşlarımız.
Vatan- millet düşmanlarını amacı da be değil mi zaten…
Sürekli bu tür saldırı ve katliamlarla milleti tahrik edip provoke etmek istiyorlar.
Gaye, bir iç savaşın fitilini ateşlemektir.
Ya Alevi- Sünni, ya Türk- Kürt çatışması çıkartarak bir iç savaş ortamı meydana getirmek istiyorlar.
Ezelden beri uyguladıkları taktiklerini artık hepimiz biliyoruz.
Bizim gençliğimizde ise 1980 öncesi sağ-sol çatışmalarını organize edip binlerce millet evladını birbirlerine öldürttüler.
Bu hainlerin Türkiye üzerindeki planları bitmedi ve bitmez de…
Bizlere düşen; bunların oyunlarına gelmemektir.
***
Türkiye artık eski Türkiye değildir.
Güçlü bir devletimiz ve hükümetimiz var.
O eski “Şamar oğlanı” yok artık karşılarında.
Kendine hedefler koymuş büyük bir milletin mensuplarıyız.
Başı dik, gönlü geniş insanların ülkesidir Türkiye.
Batılı ülkeler karşısında ezik büzük duran politikacılar ve liderler devri sona ermiştir.
Mütekabiliyet esasına göre Batılı yamyamlara haddini bildiren, onlara eyvallah etmeyen bir yönetim var ülkemizde.
Bu sebeple de, insanlarımız eski eziklik psikolojisini atmışlardır.
Dünyanın her tarafına ulaşan, iş yapan, dünya gerçeklerini iyi okuyan kadrolara sahibiz.
Artık, dostumuzu da düşmanımızı da iyi tanıyoruz.
Türkiye üzerinde kimlerin ne emelleri olduğunu gayet net bir şekilde biliyoruz.
Türkiye, önümüzdeki dönemlerin lider ülkesidir.
Bunu herkes böyle bilsin.
Zayıf politikacıların döneminde bizi kapılarda bekletenler artık Türkiye’de kapılarda bekleyeceklerdir.
Havaalanlarında, yurtdışı çıkışlarında, ülkemizin politikacılarına zenci muamelesi yapan kim olursa olsun misliyle karşılık bulacaktır ve zaten de bulmaya başlamıştır.
Onlara anladıkları dilden cevap verme konusunda çok geç bile kaldık.
Bu sömürgeci Batı ülkeleri bunda böyle karşılarında çok farlı bir Türkiye bulacaklardır.
AB mi dediniz?
50-60 senedir bizi oyalayan AB’ye de posta koyma dönemi gelmiştir.
Alın AB’nizi çalın başınıza!
İMF mi dediniz?
Yıllarca mahkûm bırakıldığımız bu kuruluşa şu an borç para veriyoruz.
Ülkemizi 1920’lerde işgal edip sonra milli bir şahlanışla denize dökülen bu hain ülkelere bundan sonra göz açtırmayacağız.
15 Temmuz darbesini planlayanlar; bütün dünyaya rezil olmuşlardır.
Bu milleti tanımayanlar, bundan sonra da yenilmeye mahkûmdurlar.
Ölmesini bilmeyen milletlerin yaşama hakkı yoktur.
Türkiye’ye üzerinde hain planları olanlara Çanakkale Boğazı Gelibolu yakasına kazınmış olan şu sözleri hatırlatıyorum:
“ Dur yolcu!
Bilmeden gelip bastığın bu toprak,
Bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.”
Bilmem anlatabiliyor muyum?…
