

Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın bir dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adının geçtiğini Ankara’da bir dostumdan duymuştum ve ilk cevabım şu oldu; kesinlikle düşünmez.
Efkan Ala bu tip görevlere ağır gelecek bir isimdir.
Fakat.
Ehemmiyet noktasından bakıldığı zaman bir muhtar veya mahalle başkanı gibi görevlerin bile vebal ve sorumluluğu çok ağırdır.
Dolayısıyla her görev, Allah rızası ehemmiyetiyle düşünüldüğü zaman sorumluluğu çok ağırdır.
Ala’nın statü itibariyle ne kadar ağır sorumlulukları geçmişte başarı ile yapsa bile sorumluluktan kaçmak en büyük günah ve vebaldir.
‘Görevi küçümsemek ise en büyük vebaldir’
O halde…
Ala’nın iki dönemdir Bursa’da milletvekili olmasıyla birlikte hem başkanlık sistemi yazılımı için hem de güvenlik içtüzüğünün yazılmasında çok büyük emek sahibidir.
Şimdilik bildiğim kadarı ile MKYK üyeliği görevi var.
Bursa siyasetine bakıldığı zaman Necip Fazıl Kusakürek’in güzel ifadeleriyle o kadar örtüşüyor ki;
İpi kopan tespihim,
Dağılmış tane tane,
Acı ama teşbihim,
Hani nerede imame?
Taneleri toplayın,
Hakk ipine derleyin,
Bir imame bağlayın,
Tevhid gelsin meydane.
O zaman bir devlet dokunuşu gerekmiyor mu?
Vallahi de billahi de gerekiyor.
Yüce Allah devlet adamına da hesap soracak hem de daha ağır olanından.
Çünkü bilip de yapmamanın sorumluluğu bilmeyene göre daha hafiftir.
Bir dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a danışmanlık yapmış, içişleri bakanlığı yapmış önemli bir devlet adamıdır hatta Erkan Mumcu’ya bu konuda teşekkür etmek lazım.
Kızgınlığımız şudur; Siyasette; kavga, rant, hesap görme aklınıza gelebilecek her şeyin sorumluluğu sorumluluktan kaçanlarındır. Benim de sorumluluğum bu konuyu kendilerine hatırlatmaktır.
Eğer bu sorumluluğa ısrarla girmek istemezseniz hesap günü Allah’a hesap veremezsiniz.
Konuyu uzatmak haddi aşmaktır.