Hayaller ve hayatlar genelde farklıdırlar.
Çoğu zaman insanlar hayallerine ulaşamadan hayatları son bulmaktadır.
İstisnaları hariç tutarsak genelde insanlar gerçek an olan hayatlarını yaşamaktadırlar. Evlenme gibi kutsal müesseseyi bile basit, bayağı, mantıksal yaklaşım gibi yorumlamalarla ekranların, gayrimeşru hayatı kolay ve güzel gösterme çabalarında olduklarını hissetmekteyim.
Ekranlardaki evlilik programlarından halkın büyük bir kısmının iğrendiğini duymaktayız.
Bizlere yıllarca sözde gerici ve eski kafanın görücü usulü ile evliliklerini saçma olarak lansa edenler, çağdaş medeniyete erişmek için aylarca flört etmeyi asıl olarak gösterenler, günümüz dünyasında evlenmeyi ise ekranlar vasıtasıyla bir başka modlar da pazarlayarak önümüze sunmaktadırlar.
Araştırmalar ve istatistiklere göre en çok ayrılma ve boşanmanın küçük yaşlarda sevgili olarak başlayan evliliklerde olduğu görülmektedir. Dinin diğer bir yarısını tamamlama olan evliği birkaç ekran şaklabanlarından öğreneceksek işimiz vah ki ne vahlar dır.
Ahlâksızların ahlâk dersi verdiği dönemlerden geçtiğimize göre, her başına örtü takanı tesettürlü, her sakal bırakanı takva sahibi, her sarık saranın şeyh olduğunu düşünmek elbette hatadır. Bir de kalkıp bunların yaptıklarını din adına referans olarak değerlendirmekle mesuliyet alınmış olunacaktır.
Hayâ ve ahlâk yoksunları tepeden tırnağa örtünse bile hiçbir Müslüman ı temsil edemez. Lütfen insanların dış görünüşlerine bakıp aldananlardan olmayalım.
Ekranları daha faydalı programlar yapmaya davet ediyorum.