İlk önce hayırlı olsun diyelim.

Daha önce birileri “gün gelecek kamu bankaları faizsiz sistemle de çalışacak” diye söyleseydi, duyda inanma derlerdi. Bak o gün gelmiş bile.

Kamu bankalarından Ziraatın Katılım Bankası olduktan sonra Vakıf ta bu sisteme girdi.

Ne diyelim sıra Halk Bankası’na geldi.

İlk olarak katılımın ülkemize gelmesiyle faiz noktasında hassasiyeti olan insanlar tarafından ciddi bir sahiplenme olmuştu.

Yastık altında para biriktiren hacı amcaların bankalarla ilk tanışma fırsatı buldu.

Faizli bankaların önünden geçmeyerek üzerine bir şey bulaşmasın diye yolunu değiştiren o saf kalpli takva sahiplerinin ilk imtihanı malum merhum Enver Ören in bankasıyla olmuştu.

Biz onları İhlaszedeler olarak ta tanıyoruz.

Kimi hac parasını, kimi ev parasını, kimi araba parasını vs. sistem faizsiz olunca kâr-zarar ortaklığına yatırmışlardı.

O zaman devlet güvencesinde olmayan bu banka zarar edince mudiler mağdur olduklarını söylediler.

O gün bugün hala parasını almaya çalışan kişiler bulunmaktadır.

“Ceketimi satar öderim” diyen Enver beyin de ömrü vefa etmedi.

Hayat işte çok kısa.

Bankacılık sisteminin yeniden ele alınmasıyla artık bu tip mağduriyetler olmasın diye bir takım tedbirler alındı.

Devlet güvencesiyle artık katılım bankaları daha güçlü oldular.

Her banka artık belirlenen kriterlere uymak zorundadır.

Denetleme ve düzenleme mekanizması artık çok daha iyi işliyor.

Şu anda halen varlığını ve çalışmalarını devam ettiren özel katılım bankalarının yanına kamu bankalarında gelmesiyle çalışma, işleyiş ve kalite artacaktır.

Güven ve sermaye noktasında devlet bankaları daha cazip gelecektir.

Burada önemli olan kuruluş amacına göre hareket etmeli, katılım diye tabela asılıyorsa sistemin işleyişinde faizin tozu bile karıştırılmamalıdır.

Millet sizlere güvenerek paralarını yatırıyor.

Aman ha yoksa vebali çok büyüktür.