Türkiye’de, 15 Temmuz darbe girişiminin sonunda büyük bir temizlik harekatı başlatılırken, kurunun yanında yaşın da yanması endişesi yüzünden sıkıntılı bekleyiş sürüyor.
Bu işin nerelere kadar uzanacağı meçhul.
Fethullah Gülen hareketini Allah rızasını kazanmak için bir hizmet hareketi olarak görüp bu uğurda yıllarca koşturan samimi ve ihlaslı insanların çoğunlukta olduğunu biliyoruz.
Hepimizin bu hareket içinde uzak yakın tanıdıkları oldu.
Onların bir art niyet taşımadığını da biliyoruz.
Hareketin adı da kısaca “Hizmet” olarak anılıyordu zaten.
Neye hizmet?
Allah yoluna hizmet.
Bunu, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere çoğu kişi böyle görüp bildi. Fethullah Gülen ile Erbakan hariç yanyana fotoğraf çektirmeyen siyasi parti lideri yok gibi.
Burada, Erbakan Hoca’nın ferasetini de takdir etmemiz gerekiyor.
Fethullah Gülen ile ilgilı olarak birçok dini kanaat önderi konumundaki kişinin de takdir dolu ifadeleri kayıtlardadır.
Bunlar içinde, feraset ehli olduğu konusunda şüphe edilmeyen önemli zatlar da vardır.
***
Bugün geldiğimiz noktada, bütün olan bitenlere rağmen, halen bu işte Erdoğan’ın parmağı olduğunu düşünecek kadar cemaat mensubiyetini taassup derecesinde benimseyip sürdürenler var.
Fethullah Gülen’in darbe girişimi sonrasındaki sözleri ile hala amel edenler var maalesef.
Mensubiyeti psikolojisini anlarım ama bu gelinen noktada halen “Hoca Efendi dedi ki…” şeklindeki bir tutum ve yaklaşımı da kabul etmemiz mümkün değildir.
Bu kardeşlerimizi her fırsatta uyarmaya çalışıyoruz.
Gelin, yol yakınken bu işin peşini bırakın.
Bu işlerde hikmet aramaktan vazgeçin.
ABD, babasının hayrına orada tutmuyor Fethullah Gülen’ı. 
İngiltere, Turan Çömez’ı niçin barındırıyor?
Belçika, yıllardır Fehriye Erdal, Dursun Karataş gibi kanun kaçaklarını niye besliyor?
Almanya’da, ne kadar araziye uymuş aranan var?
Asgari seviyede bir akıl sahibinin bile bunları düşünmesi gerekmez mi?

***
Geçenlerde, Almanya/Hannover bölgesinde UETD’nin daveti üzerine gelip konferans veren Gazi Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Mehmet Şahin’in dedikleri bana makul geldi.
Konuşmasında şunun altını çizdi:
FETÖ DAVASI tek başına bir hukuki dava değildir.
Devletin içine sızmış olanları sistemin içinde tutamazsınız.
Çekirdek gurubu kabuklaştırıp yok etmek, diğerlerini de rehabilitasyon etmek lazımdır.
Doç. Şahin, konuşmasının diğer bölümlerinde de ilginç tespitlerde bulundu.
AB’nin Türkiye’yi alacakmış gibi yaptığını, bizim de girecekmiş gibi yaptığımızı ifade etti.
Suudi Kralının, İsrail Başbakanı Netenyahu’nun seçimleri kazanması için 84 milyar dolar verdiğini belirten Şahin; ABD’nin çipinin İngilizler olduğunu, dikkat edilirse İngilizlerin hiç ortada gözükmediğini de kaydederek; İran’ın da dış politikada Ermenistan’ı desteklediğini, İngiliz ve İran devletlerinin iyi izlenmesi gerektiğini ifade etti.