GEL DE YAZMA

Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili sadece sosyal medyada Mehmetçiğimizi destekleyen birkaç yorumumdan başka yazı yazmayacağıma kendi kendime söz vermiştim.
Ancak ilerleyen günlerde gerek yurt içinde, gerekse yurt dışından harekâtla ilgili akıllara durgunluk verecek gelişmeler, yorumlar, haberler insanı şaşırtıyor.
Türkiye aylardır Suriye sınırı boyunca 32 KM. derinliğinde güvenli bölge oluşturabilmek için bu koridoru teröristlerden arındıracaklarını, bu güvenli bölgeye ülkesinde barındırdığı 4 milli yon Suriyeli misafirleri kendilerinin rızası ile yerleştireceğini her fırsatta tekrarladı. Bu girişimi kendi can güvenliği için gerekli olduğunu beyan eden başta ABD ve sözde dostlarımız AB ülkeleri, koridorun güvenli bölge adı altında değil de Barış koridoru olarak anılmasını istedi. Yurtta barış, dünyada barış şiarına her zaman sadık kalmış Türkiye adı ne olursa olsun evet dedi.
Barış Pınarı Harekâtı başladıktan sonra, teröristlerin etkisiz hale getirilmesinden rahatsız olan ABD, AB ve ilginç olan Arap birliğinden harekâtı durdurun çağrıları gelmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı bu göndermeler karşısında, Türkiye daha fazla bu mültecilerin yükünü kaldıramaz. Sınırımız boyunca teröristler tarafından açılan top atışlarına daha fazla tahammül edemez ABD ve AB müttefiklerimiz bizim bu barış koridoru harekâtımızda yanımızda olmazlar ise Biz de açarız kapıları dediğinde 200–300 bin mülteci ile baş edemeyen Avrupa bir an için sesini kıstı. Türkiye de birçok insan Arap Birliğinin bu açıklamasına şaşırdı. Ben hiç şaşırmadım. Cumhurbaşkanımız Arap ligi yetkililerine şu cümle ile cevap verdi; Hepiniz bir olsanız, bir Türkiye olamazsınız. Ne yazık ki ülkemde millyonlarca insan İslamın Araplardan, sakaldan, cüppeden, sarıktan, tarikatlardan, şıhlar dan, şeh ler den ibaret olduğunu sanıyorlar. Hal bu ki tarih boyunca Araplardan Türklere bir fayda gelmemiştir. İsrail devletinin kuruluş şeklini bir araştırsalar gerçeği görecekler. Gözyaşı döktüğümüz Filistin, İlk olarak İsrail ile birlikte Barış Pınarı Harekâtını kınadı.
Bu harekât esnasında Mehmetçiğin en çok dikkat ettiği bir husus var ise o da sivil halka zarar vermemek. Harekâtta sivil halka zarar veriliyor diyenler Suriye rejim güçlerinin geçmiş yıllarda sivil halkın üzerine varil bombaları yağdırırken sesi çıkmayan ABD, AB kanıtsız iddialarla Türkiye’yi kendi can güvenliği ve bölgeyi teröristlerden arındırma harekâtına karşı çıkmaları yıllarca ülkemizin parçalanması için yaptıkları çalışmaların belgesidir.
Her fırsatta dostumuz, müttefiklerimiz dediğimiz ülkelerin gerçek yüzleri silivri escort bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dışarıdan gelen müdahalelere karşı her zaman birliğini koruyan Türk ulusu bu konuda tek yumruk olmuştur. Sayın cumhurbaşkanı ve diğer yetkililer; Yaptırımlar ne olursa olsun bu harekât devam edecektir cevabını tekrar etmektedirler. Sayın Cumhurbaşkanının, aylardır Bir gece ansızın gelebiliriz sözlerini teröristler ciddiye alıp sözü edilen bölgeleri terk etselerdi bir kişinin burnu dahi kanamazdı. Onlar tutarsız ve çelişkili yorumlar ve demeçler veren Trump babalarına inandılar.
Olaylara tek taraflı bakmamamız gerekir. Bu cümlemle neyi kastetmek istediğimi biraz açalım. Güvenli bölge Suriye topraklarında oluşturuluyor. Ülkemizdeki Suriyelileri yerleştirmek için. Buraya kadar her şeyin doğru gittiğini düşünüyoruz. Ancak sevsek de sevmesek de Suriye devleti Esat başkanlığında ayakta. Yüz binlerce insanın ölümüne sebep oldu. Onun bunlarda ne kadar vebali var o ayrı bir konu. Türkiye defalarca Suriye n toprak bütünlüğü bizim de önemle üzerinde durduğumuz konudur açıklamasını sürekli tekrarlıyor yetkililerimiz.Bunu Fırat kalkanı ve Zeytin dalı harekatları ile Terörden temizledikleri Cerablus ve Azez de gösterdi.;Bunu aylar önce yazdım,bir kez daha yazıyorum; Barış Pınarı Harekâtı başlamadan önce bakanlıklar düzeyinde Suriye ile görüşmeler yapılmalı idi. Belki de kamuoyuna yansımayan görüşmeler yapılmıştır. Bunu Türkiye yi belirli şartlar altında destekleyen Rusya Lideri Putin defalarca dile getirdi. Suriye ile görüşmelerin başlaması için zaman henüz geç değildir. Komşularla sıfır problem diyorsak, görüşmelere başlanmalı. Ülke insanım bir kez daha gördü ki Türk ün Türk ten Başka Dostu Yok… O nedenle Türkiye her yönü ile güçlü olmalı…