Olağanüstü dönemlerden geçiyoruz…
Ne olduğu bile henüz belirlenemeyen bir virüs nedeniyle, aylarca evlere kapanıp kaldık.
Yaşlılara gençlere sokağa çıkma yasağının devam ettiği süreçte, sistemin yürümesi için hükümet tarafından bir dizi önlemler alındı..
“Sosyal mesafe, hijyen ve maske” hafızalarımızda yerini aldı..
Anlaşılan psikolojik anlamda sıkıntılarımız devam ediyor.
Toplumsal olarak yaradılışımızdan gelen özelliklerimiz, huylarımızın müthiş bir hızla tükendiğine şahit oluyoruz…
Aslında bize duygularımızı unutturan, hatta mikrobik bir hastalık olarak da ifade edilebilecek “öfke” giderek artıyor.
Sanki hayatımızda geçerli bir akçe olarak görülüyor ÖFKE…
İl Emniyet Müdürümüz Tacettin Aslan’ın dikkate alarak, en azında inceleme ve idari soruşturma başlatacağı bir konudan bahsetmek istiyorum;
Elimizde kayıtları bulunan bu ilginç olay dün Yıldırım İlçesi Millet mahallesi Mustafakemal İlhan parkında yaşandı.
Ankara’da bir üniversitede okuyan genç bir delikanlının, okuldan arkadaşı ziyarete geliyor. İki arkadaş daha sonra parka giderek sohbete koyuluyor.
Saat 12.15 sıralarında 16 A 7758 plakalı ekip otosundan inen bir polis memuru gençlerin yanına yaklaşarak nüfus cüzdanlarını istiyor ve maske takmadıkları için kendilerine ceza yazacaklarını söylüyor..
Gençlerden birisi “Burası açık hava sosyal mesafeyi de koruyoruz” diyerek ceza yazılmasına bir anlamda itiraz ediyor..
Buraya kadar her şey normal gibi görünse de, anormal olan gençlere ceza yazan polisin öfkesi tepkisi..
Efendim niye itiraz ederek tutanağı imzalamamışlar.
Hakaretler ard arda..
Defalarca s….tirin gidin..
Gençlerden birinin ayağına tekme atma..
Bildiğim kadarıyla, bu gençlerin ailesi hukuk mücadelesi için şimdi mutlaka adliyenin yolunu tutacaktır.
Ama bu yaşanan olayı bugün sütunlara taşımamın esas sebebi benzer olaylar daha önce de yaşandığı için..
Özellikle sokaklar 24 saat cansiperane görev yapan polislerimizin hakkını korumak için..
Öfkesine hakim olamayan polislerin ki “bunlar istisna” yeniden uyarılarak haklarında gerekli işlemin yapılması için..
Öfke kontrolü şart..
Öfkenin bugün toplumsal hayatımızı ne denli tehdit ettiğine hep birlikte şahit oluyoruz.
Devletin polise verdiği yetkinin arttırılmasına hep birlikte alkış tuttuk..
Evet polis bizim polisimiz dedik.
Ama bu yetkiyi özellikle gençlerimizi itip kakmak, hakaret etmek için kullananlar varsa, bu davranışta iyi niyet aramak akıl ve mantıkla izah edilemez.
Unutmayalım ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Yetkiyi elinde bulunduranlar hukuk devletinin belirlediği bu kurallara uymak zorundadır.
Kaldı ki Avrupa insan hakları sözleşmesi ortada..
Hiç bir suça karışmamış, haklarında en ufak bir soruşturma açılmamış, hatta Bursalılar tarafından bilinen bir ailenin üniversite okuyan çocuklarını aşağılamak, gençlerden birinin bacağına tekme atmak hangi mantıkla izah edilebilir…
Hangi kurumda olursa olsun, güce tapanlar, hatta güç zehirlenmesi yaşayanlar bulundukları kuruma da zarar verirler…
Serzenişimiz bundandır…
Bu serzeniş şikayet olarak da kabul edebilir.
Sayın Emniyet Müdürüm Tacettin Aslan…
