Bütün dünyada Koronavirüs salgını devam ederken bazı ülkeĺerde gevşeme alametleri görülmeye başladı.
Buna paralel olarak bizde de bazı gevşeme alâmetleri başladı.
Tabii ki hayatın belli bir süreci var ve bundan kaçınılamaz.
Ancak belli korunma önlemlerinde başarı sağlanmışken bir anda gevşemek, tekrar vaka ve vefat sayılarında artışa neden olabilir. Bu nedenle kamuoyu baskısı nedeniyle bir anda açılıp saçılmak ters tepki yapabilir.
***
Uzmanların görüşlerine göre bu salgının kısa vadede sona ermesine imkân yok. Kimileri en az altı aydan kimileri de bir-birbuçuk seneden bahsetmektedirler. Daha fazla süreceğini ileri sürenler de vardır. Bunun haricinde ikinci bir dalgadan bahsedenler de söz konusudur.
Anlaşılan biz bu virüsten kolay kolay kurtulamayacağa benziyoruz. Bu nedenle de Koronavirüs şartlarında yaşamayı iyice öğrenmeliyiz.
Japonya gibi bazı ülkelerde yıllardan beri maske ile dolaşıldığını biliyoruz.
Vaka ve vefat sayılarındaki biraz düşüş bizleri gevşetmemelidir.
Hemen sokaklara fırlamamalıyız. 
Zaten kalabalık bulunduran mekanların kapalılık durumları devam ediyor. Buradaki sorun çarşı ve pazarların durumlarıdır. Buralarda maalesef sosyal mesafe korunamamaktadır. En büyük sorun da çarşı ve pazarların en riskli mekânlar olmasıdır. Elde metre ile dolaşma imkânı yoktur. Bu nedenle çarşı ve pazar yerlerinde özel dikkat ve itina gerekmektedir. Bilhassa maske takılmasına ciddi olarak uymalıyız. 
Gevşemek, uzmanların ifadesiyle yeni bir dalganın tetikleyicisi olabilir. Bu yazıyı yazdığım sırada televizyon haberlerinde görüyoruz ki Diyarbakır gibi bazı illerde insanların sokaklarda sosyal mesafeye riayet etmeden ve maske takmadan dolaştıklarını gördük.
Artık bu saatten sonra bu tür görüntüleri görmek istemiyoruz.
***
Koronavirüs salgınının küresel anlamda ne kadar büyük bir tehlike olduğu görüldü. Buna rağmen bazı duyarsız kişiler sanki hiçbir şey olmamış gibi hareket etmektedirler. 
Hayat devam edecek tamam ama 
buna “kontrollü sosyal hayat” diyoruz.
Başıbozukluk bizi çok daha tehlikeli mecralara sürükler. Bu nedenle kontrolü elden bırakmayalım.