Bursa öyle bir hale geldi ki, herkes birşeyden şikâyet ediyor.
Gündemi dedikodular  meşgul ediyor.
Aslında her kesim bu dedikodulardan da rahatsız.
Hele medyaya yansıyan iddialar yok mu, en büyük rahatsızlık buradan kaynaklanıyor.
Ancak, öyle bir çağda yaşıyoruz ki, sokaktaki vatandaşın dedikodusundan şikâyet edenlerin,bugün kapalı kapılar ardında çevirdiği entrikalarından habersiz olması da beklenemez.
Bu kentte neredeyse tapınacak hale getirilen para uğruna, tüm ahlaki değerleri göz ardı edip,ardından ahlak nutukları atanların,bir sonraki adımda dedikodunun adresi olarak sokakları göstermesini hiçbir zaman doğru bulmadım,bulmuyorum.
Tedbir alınmalı.
Nasıl ki,ahlaki erozyona zemin hazırlayan, “Masaj salonlarına” karşı ortaya koyduğumuz tepki sonuç verdi ise,benzeri bir durumda “Günlük kiralık evler” de yaşanıyor.
Her tarafta günlük kiralık ev ilanları..
Birileri çıkıp,masaj salonlarında olduğu gibi bu sorumsuzluğa da DUR demeli..
Büyük çoğunluğunu “eskort kadınların” kullandığı günlük kiralık evlere kimin girip çıktığı belli değil.
Yakışmıyor Bursa’ya
Kimse gözünü açıp da,yüzlerce insanın oturduğu,yüzlerce insanın ikamet ettiği sitelere kimlerin girip çıktığını,kimlerin ne dolaplar çevirdiğine bakmıyor.
Tabii bunları söylerken,bu evleri kiraya verip kazandığı haksız kazançlarla “Ben büyüdüm.Her ne kadar cılız görünsem de,göbeğim büyüdü” deme erdemliliğini gösterecek kimse ortaya çıkmaz.
İfadelerim kurumların işleyişi ile değil,batakhane durumuna dönüşen,günlük kiralık evlerden kimin ne kadar rant sağladığı..
Bu ranttan kimlerin nemalandığı ile ilgilidir.
Yaşanan gerçekler ortada iken,tüm bunları bugün çıkıp da sokaktaki insanların dedikodusu olarak lanse etmeye çalışmak da hiçbir akılla bağdaşmaz.
Kimse inanmaz…
Uzakta olsa görünen bir köy var,gitmek için kılavuza gerek yoktur.
Maneviyatın merkezi Bursa’yı tanınmaz hale getirilmesine göz yumanlar en az o kişiler kadar suçludur.
Sözde emlakcılık yaptıkları halde,para için her şeyi mubah gören ve halk arasında “Fırıldak” olarak adlandırılan bu kişilere sahip çıkılırsa yeni yeni “fırıldaklar” yaratmış oluruz.
Yönetici pozisyonuna gelmiş kişilerin şunu iyi bilmesi gerekir:
Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir.Kimseden hukuk dışı bir davranış sergilemesini de beklemiyoruz.
Ama bizim de millet olarak örf,adet ve geleneklerimiz var..
Yüzsüzlük artık geçerli akçe değildir.
Ülke çok değişti.
Değişmeye de devam ediyor.
Bugün çıkar ve ikbal uğruna ahlaki değerlerin yozlaşmasına eskiden olduğu gibi müsaade edilmeyeceğinin işaretleri var.
Bizden söylemesi…