Güzel ülkemde yaşanan şiddet olayları her gün katlanarak artıyor. En üzücü tarafı ise  bu şiddetlere
tanık olan hiç tepki vermeyen, engel olmak yerine izleyip seyirci kalan insanların çoğalması.
Özellikle yeni kuşaklar daha ben merkezci kendi çıkarlarına odaklanmışlar, empati kuramaz hale gelmişler.
Geçtiğimiz günlerde haberlere konu olan Erzincan’da ordu evi nizamiyesinde askerin o masum kediye işkence yaparak öldürmesi kanımı dondurdu, üstelik yanında üç asker var engel olmuyorlar. Bu  nasıl
Bir ruh halidir aklım mantığım almıyor ,birde videoya çekiyorlar. Yaşanan bütün şiddet olaylarına
Seyirci kalanların şiddeti uygulayan kadar hasta ruhlu olduklarını düşünüyorum.
Gelişmiş ülkelerde Batıda çok rastlanan narsistlik hastalığının bize demi geçti acaba kaygısı taşıyorum.
Yozlaşma, zayıf ve güçsüzleri ezme, şiddet nereye gidiyoruz, neler oluyor. Biz Türkler düşenin elinden tutan yardım sever insanlarız bu özelliklerimizle tanınan bir toplumuz. Ama her geçen gün bu özelliklerimizin zayıfladığını yok olmaya doğru gittiğini görmek çok üzücü.
Şiddet uygulayan kişilerin genellikle geçmişte şiddete maruz kaldıkları bilinen bir durum. Bazen de kendisi şiddet görmese bile , insanın şiddete tanık olması da bu davranışı model olarak alabiliyor şiddete meyilli hale geliyor. Anne ve Babalara çok görev düşüyor aslında çokta zor değil aile içinde çocuklarınızı huzur ve sevgi ile büyütün onlara saygıyı ve sevgiyi şefkati öğretin sıcak çatı altında şiddet olmasın. Utanmadan sıkılmadan Psikolog yada  psikiyatri yardımı alın .
Maalesef ülkemizde hayvana yönelik şiddetin  başta gelen nedenlerinden biride yasaların yetersiz olması. Devletin acilen masum hayvanları korumak için bir şeyler yapması gerekiyor. Hayvanlara karşı işlenen suçların cezası ağırlaştırılmalı.
Hayvana şiddet suçtur !
Şiddetle tanışmamış çocuk şiddet uygulamaz !