Günümüzde genç, kadın erkek etrafımıza baktığımızda insanlar monoton şekilde yaşıyorlar. Yiyor, içiyor, uyuyor, tv izliyor, sanal alemde yaşıyor. Kimse kendisinde değil ben niye yaratıldım insan olmanın gerekleri nelerdir diye düşünmüyor.
Yani kimsenin hedefi kalmamış.
Peki nedir hedef
Para kazanmak mı?
Yemek ihtiyacını karşılamak mı? Peki kazandık veya yemek yedik mutlu oluyormuyuz.?
Bir sorun kendinize. Sizi ne mutlu eder?
Geçmişten bir örnek vereyim. 2.Mehmet (Fatih) ilk defa tahta 1444 tarihinde 12 yaşında çıktığında ilk sözü Konstantinopolis yani İstanbul’u fethe gidiyoruz’’ oldu. Çevresindeki paşalar korktular bu sözden hedeften, babası 2.Murad’a gidip bu çocuk bu görevi yapamaz dediler. Babası aldı Mehmed’i tahtan, sonra babasının ölümü üzerine 1451 tarihinde tahta yeniden geçti bu sefer 21 yaşında ve ilk sözü yine ‘’İstanbul’u fethe gidiyoruz’’ oldu. İşte inanç ve hedef budur. Bu hedefinden hiç dönmedi genç padişah, onca sıkıntılar çekti vazgeçirmek isteyenler oldu yolundan ama o dönmedi hedefinden. Bu inanç 2.Mehmed’i, Fatih Sultan Mehmet yaptı adını tarihe altın harflerle kazıdı. İstanbul var oldukça 2.Mehmed’te var olacak tarihte.
İşte hedef böyle olmalı. Tarihe iz bıraktırmalı. Hedef karın doyurmak, para kazanmak olma-malı.
Yıllardır hedef nedir insan nasıl olmalı diye düşünürken, Kişilik ve Şahsiyet Eğitimcisi Erol ERBAŞ bey ile tanıştım. Erol Erbaş bey’in hedef anlayışı sıradanlıkları yıkıp geçti işte tam olarak İnsan’a göre hedef nedirin cevabını aldım.
 Kişilik ve Şahsiyet Eğitimcisi Erol ERBAŞ’a göre hedef; insanın kendi doğal halidir.Kişilik ve şahsiyetidir. Hedef kendimizden üstün bir şey olacak. Mal, mülk, şan, şöhret, bakan olmak, sanayici olmak, profesör olmak, bunlar hedef değil, bunlar sıradan işler.  Hedef beni aşmalı. Kişilik ve şahsiyetime önem verdiğim zaman bu gövdeden kâinata verimlilik akar. Bir iz bırakırız.
Hedef senin Yaşatan’ın seni var ediş nedenine uygun yaşamandır. Yaşatan yeryüzünde
işini seninle yapacak, ayrı değil. Yaşatan diyor ki “sen benim vekilimsin,yeryüzündeki bütün icatları buluşları seninle yapacağım. Senin aklına getireceğim, yapacağım.” Sen ona uymadın mı, aciz,korkak, pısırık, çekingen olursun. Hedefsiz kalırsın.  Sizin dışınızda hiç bir şey yok boşa aramayın, düşünmeyin,her şey bu yapının içinde.”Arşıma kürsüme sığmadım, insanın gönlüne sığdım” diyor. Girin içeri herşeyi bulursunuz. Ama o gezen içeri kolay kolay girmez. Nasıl girer? Hedefli adamlarda girer. Hedefin büyüklüğüne göre girer, hedef tutmadı mı o girmez.”
 “Bazen yoruldum diyoruz. Zannediyorsunuz ki siz yoruldunuz. Hayır, gövde yoruldu. Bakın kendinize, sevdiğiniz bir işte yirmi dört saat ayakta olsanız, hiç yorulmazsınız. Ama sevmedi-
ğiniz işte derhal yorulursunuz. Amaçlı, hedefli insan yorulmaz. Hedefi olmayan insan sürekli yorgundur.” 
Hedefli ve kararlı insanda, hükümlü insanlarda.Sen bir karar ver, ne olmak istiyorsun. Karar verdik mi iş kolay. İlk işin büyük putları yıkacaksın. Şan, şöhret, makam,mevki, nüfus neyse. tıkır tıkır yıkacaksın. Hedefimiz devamlı bir hedef olacak. Sizin hedeflerkısa. İşi bitiriyorsunuz, başarı yapıyorsunuz, iki gün sonra kendinizi salıyorsunuz. Tekrar yapacağız. O iş durmaz. Hedef durmaz….
Kendisinden anladığım bizi hayvandan bitkiden ayıran şey hedeflerimiz. İnsan dediğinin hedefi olacak öldükten sonra adı anılacak şu alemde  yoksa yaşarken bile hedefsiz insan ölüdür.