İçinize cin mi kaçtı?

Lafa gelince cin gibi toplumuz…
Yaşadıklarımıza bakınca, içimizde ‘cin’ gibi insanlar olduğu gerçek…
Son olay Aydın’da…
İçine cin kaçtığına inanan bir sürü kadın, içine kaçan cini çıkarmak için bir dolandırıcının ağına düşüyorlar…
Cinsel istismar, para mara…
Cin gibi adam çarpıyor hepsini…
Yakalanıyor…
Tutuklanıyor…
Ankara’da yakalanan cin çıkarıcımız sabıkalı, 7 yıl kesinleşmiş hapis cezası var, benzer suçlardan…
Suç belli, nitelikli dolandırıcılık…
Dini istismar…
Peki hepsi güzel de, içimdeki cini çıkar diyenlerin hiç mi kabahati, kusuru yok?
Bu güzel ülkemde ne ilk ne de son…
Benzer örnekleri hatırlayın…
Yine bu yılın başlarında, Başkent’te inanılmaz bir dolandırıcılık olayı yaşandı. Kendilerini Allah ve peygamber olarak tanıtan 11 kişi sadece bir kişiden yaklaşık 2.5 trilyon lira dolandırdı.
Dolandırılan şahıs, şaka gibi ama Allah’ın Mekke’den kendisini cep telefonuyla aradığına inanıyor ve hangi peygamberi istersin sorusunu yanıtlıyor ve istediği peygamberle buluşuyor…
Dolandırıcıları anladık da, ya bu muhteremlerin hiç mi suçu yok, hiç mi akılları yok?
Diyeceksiniz okumamış, cahiller…
Öyleyse alın başka bir örnek…
Biraz geriye, 2012 yılına gidelim…
29 Haziran 2012…
Antalya polisinin 3 ay süren teknik takibinin ardından geçtiğimiz mart ayında Antalya, Hatay, Kırıkkale, Çankırı ve Ankara’da düzenlenen operasyonda “dini duyguları istismar ederek dolandırıcılık yaptıkları” iddiasıyla aralarında pratisyen doktorunda bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı.
Şebekeye 1 milyon lira kaptıran da Aile Mahkemesi Hakimi…
Ne diyor din istismarcısı, dolandırıcı, dolandırılan hakim bayandan dinleyelim;
‘Allah’ın kendisini bana yönlendirdiğini, kendisine para yardımı yaptığımda çok sevap kazanacağımı ve seçilmiş kişilerden olacağımı, para vermezsem seks hikayeleri büyük günaha gireceğimi ve başıma çok kötü şeylerin geleceğini, hatta kızımın intihar edebileceğini söyledi.’
Bakın bu içine kaçan cini çıkarmıyor ama inanıyor ve dolandırılıyor…
Sizce bu hakimin hiç mi kabahati yok?
Biraz daha geriye gidelim…
2011 yılına, kentimize gelelim…
Sahte şeyhin seks dergahına baskın haberlerini hatırlayın…
Nasıl savunmuştu bu sahte şeyh kendisini;
“Ben müridim ile ilişkiye girmezsem, mürit zikir durumundan dolayı yanmaya başlıyor, iş ve gücünden kesiliyor ve deli durumuna geliyor.”
Pes doğrusu…
Belasını buldu da, dava sırasında, davacı olmayan müritlere ne demeli?
Sahte şeyh suçlu da, müritler masum mu?
Hep aynı hikaye, inandık, kandırıldık…
Kardeşim Allah sana aklı niye verdi?
Kullan, kanma…
Aman içinize cin kaçmasın…