Ülkemizin çevresinde günlerce devam eden insanlık dramına her gün bir yenisine şahit olmaktayız.

Dünya üzerinde bulunan devletler bu gerçeği gösterilen film sahnesi sanmaktadır.

Ekranlara yansıyan kareler film şeridinden bir kare değil aksine yaşamın ta kendisidir.

Dünya üzerindeki çoğu devletler bu gerçeği görmemek ve duymamak için üç maymuna oynuyorlar.

Buralarda küçücük bedenler bu soğukta yaşam mücadelesi verirken onlar başka gündemleri yaşamaya devam ediyorlar.

Ne yazık ki bu gök kubbe altında bu tür varlıklarla beraber yaşamaya mecburuz.

Sessiz kalan mı ararsın var.

Duyarsız kalan mı ararsın o da var.

Biz sadece değerler sahibi olan insanların kayıtsız, sorumsuz kalmasını istemiyoruz.

Ellerinden gelen tüm imkânlarla Türkmen kardeşlerimizi ve diğer zulme uğrayanları kucaklama yarışına giren ve bunu yaparken de “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” sözünü rehber edinenleri gördükçe inanın insanlık adına bu şahsiyetler dünyaya birer ders vermektedirler.

İslam’ın güzel hasletlerin paylaşmak ve yardımlaşmak sosyal hayat içerisinde dengeyi sağlayan unsurlardır. Bu hasleti her zaman canlı ve ayakta tutmak gerekmektedir.

Gerek kendi şehrimizde ve gerekse diğer şehirlerde mağdurlara yapılan yardım tırları bir nebze olsun yaralara merhem olmaktadır.

Afad, Kızılay, Diyanet vb. gibi kurumlar başta olmak üzere Belediyeler, Sivil Toplum Kuruluşları, insani yardım faaliyetleri için hep birlikte seferberlik olmuş durumdadır.

Allah bu gibi kuruluşların sayılarını arttırsın.

Bursa Büyükşehir Belediyesinin en son başlatmış olduğu, kullanmadığımız ilaçları Türkmenlere yolluyoruz adı altında tıbbi malzeme toplamaktadır.

Gıda ve barınmaya ihtiyaç olduğu gibi ilaçlara da ihtiyaç vardır.

İnanıyorum, Bursa halkı bu kampanyaya kayıtsız kalmayacaktır.

Kardeşlerimizin yaralarına merhem, ağrılarına ilaç olup akan gözyaşlarını silebiliriz.