

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi Seddar Yavuz’a yönelik olarak kullandığı “Bu vali tam bir it” sözü gündemi sarsmış, gündeme adeta bomba gibi düşmüştür.
Pekala İmamoğlu neden bu hakaret sözlerini kullanmıştır ve olayın aslı esası nedir?
Olay şu:
İstanbul’a dönmek üzere Ordu-Giresun Havaalanı’na gelen İmamoğlu ve beraberindekiler haksız ve hukuksuz bir şekilde VİP salonunu kullanmak istemişler ve güvenlik güçleri tarafından buna müsaade edilmeyince de polisleri itip kakarak VİP Salonu’nu işgal etmişlerdir. Apronda güvenlik güçleri tarafından önlem alınması üzerine de VİP Salonu’ndan geçiş yapamayıp tekrar normal yolcuların dedektörle aranıp geçtiği yerden içeri alınmaları üzerine CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu tarafından polislere Ordu Valisi Seddar Yavuz hakkında “Bu vali tam bir it” ifadesini kullanmıştır.
Sivil Havacılık Prosedürü denen bir nizam vardır ve öyle her isteyen VİP Salonu’nu kullanamaz ve oradan geçiş yapamaz.
CHP’lilerin Havalimanı Mülki İdare Amirliği’ne bildirdiği 14 kişilik Uçak Yolcu Manifestosu’nda, aralarında başta Ekrem İmamoğlu da olmak üzere VİP Salonu’nu kullanma hakkına sahip hiçbir kişi yoktur ve bu durum da yetkililer tarafından kendilerine bildirilmiştir. Buna rağmen ısrar ederek polisleri itip kakarak içeri girmeleri son derece saygısız ve yakışıksız bir davranıştır.
VIP Salonu’ndan kimlerin ve hangi makam sahiplerinin geçeceği bellidir bu bunlar liste halinde sayılmıştır.
Koskoca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nın bunu bilmemesine imkân yoktur.
Hâl böyleyken kalkıp havaalanında maraza çıkarmaları kabul edilebilecek bir durum değildir.
Toplumun gözü önündeki kişilerin herkesten daha çok kurallara riayet etmeleri gerekir.
Diğer taraftan CHP Ordu Milletvekili ve Grup Başkan Yardımcısı Seyit Torun tarafından da polislere yönelik olarak “ Tayyip’in uşakları bunlar. Haysiyetsizler, şerefsizler… şeklinde hakaretlerde bulunulmuş.
Ordu Giresun Havalimanı’nda yaşanan bu olay Fox Tv kameraları tarafından bütünüyle görüntülenmiş olmasına rağmen yayınlanmamıştır. Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun baş destekçilerinden olan Fatih Portakal bu olayda görüntüleri yayınlamayarak İmamoğlu’nu koruyucu şemsiyesi altına almıştır.
Gelen baskılar üzerine görüntüleri yayınlamamasına rağmen Fatih Portakal’ın “Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi’ne hakaret ettiğini duydum” demesi üzerine, İmamoğlu Fatih Portakal’a cevaben “Medyaya tavsiyem bu konuya yönelmeleri yerine projelerimizi halka anlatsınlar” demesi de suçluluk kompleksinden kaynaklanmaktadır.
Daha göreve gelmeden devletin valisine hakaret eden birisinin, Allah göstermesin, seçildiği takdirde neler yapacağını düşünmek bile istemiyorum.
Projeleri de kendisine kalsın.
***
Ekrem İmamoğlu ilk çıktığında ne kadar sempatik görünüyordu. Kızmayan, sinirlenmeyen, herkesi kucaklayan birisiydi. Azıcık bir zorlukla karşılaşınca yüzündeki maskenin nasıl düştüğünü görüyoruz.
Siyaset yapacağım diye kimseye hakaret etmeye hakkınız yoktur. Hele bu kişi devleti o ilde temsil eden vali ise ona hakaret etmek hatta tehditte bulunmak kimsenin hakkı değildir.
Olanda hayır vardır derler.
Bunda da bir hikmet vardır.
Yaptığı bu hareketlerle Ekrem İmamoğlu gerçek yüzünü göstermiş oluyor. Seçmen gözündeki sempatik İmamoğlu imajı gitmiş yerine hak hukuk tanımaz birisi imajı gelmiştir.
Tam da bu noktada sosyal medyada bir paylaşım dikkatimi çekti. Şöyle diyordu:
“-Ekrem İmamoğlu Fetöcü mü bilmem ama tüm Fetöcüler Ekremci.
–Ekrem İmamoğlu’na PKK’lı demiyorum ama PKK Kandil’den destek verecek kadar Ekremci.
–Ekrem İmamoğlu’nun Yunanistan ile bağı nedir bilmem ama Yunanlılar “ İstanbul’u fetheden Yunanlı” diyecek kadar Ekremci.
–Kısacası; Ekrem İmamoğlu’na vatan haini diyemem ama bütün vatan hainleri Ekremci.”