CHP zihniyetini anlamakta zorluk çekiyoruz.

Başta İstanbul olmak üzere,memleketin dört bir yanında adamlar işi gücü bırakmış fitne üretiyorlar.

Ülkenin hayrına yapılmak istenen ne var ise ona karşı çıkmayı alışkanlık haline getirmişler.

Fitne üretim merkezlerini harekete geçiriyorlar.

Bu kadar hammaddeyi nereden buluyorlar diye sormaktansa,zihniyeti sorgulamak sanırım daha hayırlı olacaktır.

İcraatları yok,olanlara da karşı çıkıyorlar.

Bakın,Kanal İstanbul,Üçüncü köprü,Avrasya tüneli,Marmaray,Kuzey Marmara Otoyolu,Osmangazi Köprüsü,Yeni havalimanı,Çanakkale köprüsü,İzmir Otobanı,bugün silahlı kuvvetlerin envanterinde yerini alan İHA’lar ve SİHA’lar..

Yılın son haftasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tanıtımı yapılan yerli otomobile bile burun kıvıran bir zihniyet..

Bu defa CHP ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından Kanal İstanbul’a karşı bir kampanya başlatılmış.

Kafada yine deli sorular!

Acaba Kanal İstanbul üzerinden Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yeniden tuzak mı kuruluyor?

2013 yılındaki oyun bu defa Kanal İstanbul üzerinden mi oynanmak isteniyor.

Ekrem İmamoğlu’nun gerek sosyal medya üzerinden gerekse diğer yayın kuruluşlarını kullanarak yaptığı çağrılarla yeni bir kargaşanın fitilimi ateşlenmek istiyor.

Bu yapılanları tek bir izahı vardır;Gezi benzeri bir ayaklanma

Mehmet Ali Alabora’nın o dönem“mesele ağaç değil” ifadeleri henüz hafızalarda yerini koruyor.

Kanal manal bahane!

Mesele Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Oyun bu defa Kanal İstanbul üzerinden oynanmak isteniyor.

İmamoğlu’da 2023’e böyle girmek istiyor.

Ama bilmedikleri bir şey var;Bu millet hem geziden hem de 15 Temmuz hain darbe girişiminden yeterince dersini aldı.

Hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Bu saten sonra,arkalarında kimin olup olmadığının da önemi yok.

Karşı oldukları tüm yatırımlar tamamlanarak halkın hizmetine sunuldu.

Kanal İstanbul’da yapılacaktır.

Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Bizim düşünmemiz gereken,bu adamların bu kadar çok hammaddeyi nereden bulduklarıdır.

Kâinatta var olan canlılar arasında sadece ve sadece insanın kullanabileceği bu kadar önemli bir besin maddesini nasıl üretiyorlar.

Adamlar öyle bir fabrika kurmuşlar ki,bu fabrikaya,beş kuruş para ödemeden birileri hemen işbaşı yapıyor.

Çalışma maliyetini sıfıra indiren fabrika sosyal meydanında desteği ile büyüdükçe büyüyor.

Hükümet alt yapısı hazır fabrikaları geliştirip,başta savunma sanayini geliştirmek,ağır sanayiyi istenilen noktaya getirmek için çabalarken,birileri de aça aça korku hammaddeli,haset üreten fabrika açıyor.

Maliyeti sıfırlayıp,bütün girdileri bedavaya getirdikleri için ürettikleri ürünleri pazarlamakta ve kâr etmekte hiç sıkıntı çekmiyorlar.

Bakın sevgili okurlar;Haset ki çirkin huyların en zararlısıdır.

Siyaset pazarında çok iyi iş yapıyor.

Bezirgânlar malı satmasını çok iyi biliyorlar.

Çok kârlı bir sektör.

Çalışanı da kazanıyor,pazarlayanı da kazanıyor…

Ürün kullanıldıktan sonra etkisini hemencecik gösteriyor.Herkesin dozajı ölçüsünde kullanmasıyla etki dereceleri farklıdır.

Kimi insanda haset duygusu bir an için gelip gider;kiminde ise iyice yerleşir, bütün benliğe hâkim olur ve gittikçe artar.

İşte asıl üzerinde durulması gereken ve tehlikeli olan da budur “FİTNE”

İstanbul’da bunun ateşi yakılmak isteniyor.

Adamlar korku hammaddeli,FİTNE üreten yeni fabrikaları faaliyete sokuyorlar!

Uyanık olmalıyız..