AK Parti iktidarının tamamladığı önemli projelerden biri de Karadeniz Otoyolu’dur.
Geçende bir düğün vesilesi ile yolumuz Karadeniz’e düştü.
Ne yalan söyleyeyim çift gidiş ve çift gelişli yollarda seyahat etmek adeta bir ayrıcalık haline gelmiş.
Bölgenin önceki durumunu bilenler son durumdan oldukça memnunlar.
Tüm Karadeniz sahil şeridi boyuna uzanıp gide birinci kalite bu otoyol Karadeniz’e ve turizme oldukça büyük bir katkı sağlamış.
Diğer taraftan, sadece sahil şeridindeki otoyol değil şehirden köylere olan yollarda asfalt kaplanmış.
Köy yolları da ulaşım yönünden rahatlamış ve merkeze olan ulaşım süreleri de oldukça kısalmış.
İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan yeni açılan Ordu-Giresun Havaalanı’na bir buçuk saatte ulaşabiliyorsunuz.
Geçen akşam iki değişik firmadan da birer uçuş vardı ve iki uçak da doluydu.
Artık vatandaşlar uçak ile seyahat etme alışkanlığını iyice kazandılar.
Fiyatlar da makul olunca 15-20 saatlik otobüs yolculuğunu kimse göze almıyor.
Bilhassa AK Parti iktidarı döneminde havayoluna çok önem verildi ve neredeyse tüm şehirlerimize havaalanları inşa edildi.
Karadeniz’e şimdi bir havaalanı daha inşa ediliyor.
O da Ordu-Giresun Havaalanı gibi deniz üzerine dolgu sistemi ile yapılıyor.
Bu havaalanı da Ordu- Giresun Havaalanı gibi iki ilimini ortak havaalanı olacak.
Rize-Artvin Havaalanı’ndan bahsediyorum.
Samsun, Trabzon, Ordu- Giresun havaalanlarından sonra şimdi de Doğu Karadeniz bölgesinin yolcu taşımacılığına yeni bir heyecan ve yeni bir soluk katacak olan Rize-Artvin Havaalanı’nın bitmesini bölge insanı sabırsızlıkla bekliyor.
Artık İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerimizden bilhassa orta ve doğu Karadeniz bölgelerine olan bıktırıcı otobüs yolculukları büyük ölçüde sona ermeye başladı.
Bu durum da ufuk ve vizyon sahibi yöneticilerimizin çabaları ile gerçekleşmiş oluyor.
 ***
Benim hafta içi olmasına rağmen Ordu- Giresun Havaalanı’nda görmüş olduğum yoğunluk gerçekten de havayoluna vatandaşlarımızın verdiği önemi göstermesi bakımından son derece kayda geçen bir durumdu.
Bu da, bu havaalanlarının boş yere ve popülist politikalar amacıyla yapılmadığını, gerçekten de bölgenin ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yapıldığını gösteriyor.
Artık İstanbul veya Ankara’dan uçakla Karadeniz Bölgesi’ndeki herhangi bir havaalanına inen bir yolcu kısa bir karayolu ulaşımı ile kasabasına ve köyüne de ulaşmış olacak.
Bilhassa Avrupa’da yaşamakta olan gurbetçilerimiz açısından da bu durum son derece rahatlatıcı bir etki sağlamış gözüküyor.
Avrupa’dan kalkıp sıla özlemi ile vatanına gelen gurbetçilerimiz artık memleketlerine nasıl ulaşacaklarını hiç düşünmüyorlar.
Çünkü biliyorlar ki, istedikleri şehirlerine ulaşmak için havayolu ulaşımı işlerini oldukça kolaylaştırdı.
 ***
HAVAALANLARINDAKİ YÜKSEK FİYATLAR
İşin başka bir boyutu da ücret konusu oluyor.
Alternatif havayolu şirketleri rekabeti de sağladı.
Bu nedenle uçak bilet fiyatları oldukça uygun seviyelerde seyrediyor.
Örneğin, Türk Hava Yolları’ndaki fiyatı yüksek bulanlar Anadolu Jet veya Pegasus Havayolları ve benzerleri gibi şirketlerden daha ucuza bilet temin edebiliyorlar.
Burada değinmeden geçemeyeceğimiz bir konu ise Pegasus Havayolları’nın müşterilerine parasız bir bardak su bile vermemesidir.
Bilet fiyatlarındaki ucuzluğu gerekçe gösterse bile bu kadar cimriliği kendilerine yakıştıramıyoruz.
Muadil ucuz fiyatlı Anadolu Jet ise ikram noktasında bir tasarrufta bulunmayıp müşterilerinin gönüllerini kazanmaktadır.
Diğer bir konu ise havaalanlarındaki ver uçaklardaki çok fahiş kafeterya fiyatlarıdır.
Normalin neredeyse 10 misli fiyatlardan dolayı vatandaşlarımız gönül rahatlığı ile yiyip içememekte tabirimi hoş görün kazıklanmaktadırlar.
Yetkililerin yıllardan beri bu konuya ses çıkarmamalarını ise esefle karşılıyorum.