Başkanlığını değerli dostum Ahmet Dağduran’ın yaptığı ve merkezi Kazakistan’ın Almaata şehrinde bulunan “Türk Halkları Medeniyeti Vakfı”nın davetlisi olarak Almaata’da bulunuyorum.
Kaderin garip bir cilvesi olarak buraya geliş tarihim de tıpkı iki sene önce Hollanda Rotterdam’a gidişimde olduğu gibi yine 15 Temmuz’a denk geldi.
Bunda bir hikmet var mıdır bilemiyorum ama aynen böyle oldu.
***
Bazıları ipe un serer, bazıları da evi barkı, otu ocağı terkedip durumdan vazife çıkartarak 5000 km ötelerde Türklerin ana yurdunda kendini vazifeli adede.
Bu gibi nadir insanların kıymetini bilmeliyiz.
Çünkü bunlardan çok az bulunur da onun için.
Allah kendisinden razı olsun.
Davet etti gittik.
En büyük hayallerimden birisi olan milletimizin ana ve Atayurdunda görmek bana tarifi mümkün olmayan bir heyecan yaşatıyor.
Burada kendimi anavatanımdaki gibi rahat ve huzurlu, bir ondadır da mutlu ve sevinçli hissediyorum.
Rabbime sayısız hamdü senalar ve şükürler olsun.
***
Başlangıç olarak size şu kadarını söylemeliyim ki; kendi kendime şimdi çok kızıyorum.
Neden ben şimdiye kadar bir yolunu bulup buralara gelmedim diye.
Bütün Müslüman Türkler için bunu bir eksiklik olarak görüyor ve gerçekten de derin bir sızı çekiyorum.
Allah bu dava ile dertlenen bütün halis muhlis kardeşlerime tez zamanda buraları görmeyi nasip etsin.
***
Size şu kadarını söyleyeyim ki; sadece iki gün içinde görüp yaşadıklarım bile uzun uzadıya üzerinde düşünmemiz ve ciddi çalışmalar yapmamız lâzım geldiğini öğretti bana.
Hani derler ya; “Bu dava hor, bu dava öksüz” diye.
Maalesef bugün bile durumda bir değişiklik yok.
Üzülmemek, kahrolmamak elde değil.
Diyorum ki; hadi şimdiye kadar arzu edilen çalışmalar yapılmamış.
Hıç olmazsa “Dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan Reisimizin bu yeni döneminde bu işlere aşk ve şevkle el atalım.
Bu konuda Cumhurbaşkanımızı Başdanışmanı Yalçın Topçu beyin buraya bir ziyaret yaptığını öğrendim.
Allah kendisinden razı olsun ancak bunlar yetersiz kalıyor.
Diploması noktasında sıkıntılar gördüm.
Başkonsolosluklarımızı yeniden elden geçirmemiz lazım.
Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na burdan çağrı yapıyorum:
Sayın bakanım lütfen bu yeni dönemde şu Monşer kafalı diplomatları Ankara’ya istirahat alıp buralara milleti ile barışık, heyecan sahibi cevval adamlar gönderin.
Bakın şimdilik topa girmek istemiyorum ama durumlar hıç de iç açıcı değil haberiniz olsun.
Benden söylemesi…
Yarın öbürgün çok acı seyler yazarım üzülürsünüz.
Allah rızası için buralara bir el atın..
***
Şimdilik ilk girizgâh olarak burada noktalıyorum.
Devam edeceğiz.
Allaha emanet olunuz…
